Ak-pak bir kitaptı
‘Adalet’ti adı
Lekesiz ve aydınlık
Binlerce yaprağıyla
Armağan edildi
İnsan soyuna
Hakça yaşasın insanlar
Köle olmasın güce diye
Barışık olsun diye toprağıyla
Adem'den bu yana,
Buhara'dan Viyana'ya
Afrika’dan kutuplara
En büyük mirasımız
En güzel hediye torunlara
Kimi atlı kimi yaya
Binlerce nesil
Özenle koruyup
Gururla taşırken yarınlara...
‘Fıtrat'ında hırsızlık olanlar
Ve ahlak fukaraları
Ve erkek olmayı sapıklık sanan
Ve onların üç paralık sadakasına kanan
Ve emek hırsızları
Ve güç hırsızları
Ve çalmadan uyuyamayan
Ve helal lokmayla doymayan
Çalmayı çalışmaya tercihlemiş
Ve insan sayılmak için henüz gelmemiş sıraları
Çocuk gibi değil
Köle gibi görmüş küçücük oğlanları kızları
Ve tüm hak hırsızları
Adem’den bu yana
Buhara’dan Viyana’ya
Her nefeste saldırdılar
O güzelim kitabın
Ak-pak sayfalarına
Sahip çıkanlar ona
Ve o kitabı koruyanlar
Hep bedel ödediler
Ve de ödeyecekler
Bugünden yarına
İnsanlar savaşırken korumak için
Ekmeğini ve toprağını
Roma’da Neron yaktı
O güzel kitabın birkaç yaprağını
Yetmedi söndürmeye
On binlerin göz yaşı
Hak yerlerde süründü
Güç kazandı savaşı
Afrika’dan köle taşıyan gemiler
Birer yaprak koparıp
Attılar suya
İnsanlığını çalarken yüklerinin
Kılıf buldular yaptıklarına
‘Medeniyet’ içinmiş güya
Üç beş dengesizin hırsı
Ve üç beş sudan sebep için
Binlerce yıl
Milyonlarca insan
Birbirini öldürdü hep
Ve her savaşa bulundu
Mutlaka kutsal bir sebep
Kaç sayfa kopardı bilinmez
Savaşlar o kitaptan
Yoksul çocuklar can verdi hep
Madalya kazandı kaptan
‘Şalvarı şaltak Osmanlı’
Türk kılıcının gölgesinde
Saltanat sürerken
Arap’ı Rum’u Yahudi’yi devşirmeyi
Kayırdı altı yüz yıl
Türk’ü hor görmeyi
Marifet saya saya
Buhara’dan Viyana’ya
Nice yaprak ziyan oldu kitaptan
Ahmet’in Mehmet’in sesinde
Buruk bir türkü kaldı yalnızca
Borç bildi
Malını ve canını vermeyi
“Yurtta barış dünyada barış” dedi
Bir koca yürek
Kalan sayfaları korumak için
Çağdaş bir yürüyüşü
Uygar bir ivmeyle süsledi
Selamı evrenseldi
Evrensel dostluğun simgesiydi
Gülüşü
Öylesine adalet doluydu
Öylesine özeldi
Köle tüccarlarının değil
Köle yapılmak istenen ulusların sesiydi
Sonsuzluğa göçünce
O yüce insan
Hırsız kalıntıları hortladı gene
Hamasi nutuklar
Ve safsata hurafeler
Tebelleş oldular
‘Adalet’in yapraklarına
Cehaletten beslenen güçleriyle
Cehaleti büyütmeyi sürdürdüler
Ezmeye başladılar yoksulu
Nerde bir adalet kırıntısı görseler
Acımadan öldürdüler
Bozuk paraya satarak ihanet ettiler
Süngüyle kurtarılmış
Vatan topraklarına
Koca bir dünyayı
Arkamızdan güldürdüler
Fırınlarda insanlarla yandı
Kitabın birkaç sayfası
Birkaçı Hiroşima’da patladı
Bazıları Bosna’da vuruldu
Keskin nişancıların mermileriyle
Vietnam’da çamura düşen
Irak’ta bombalanan sayfalar da var
Denizlerin ipiyle asıldı birazı
Erdal’ın yaşını büyütürken
Yok edildi bir sayfa
Kapkara bir kalemle
Elinde satırla
Atatürk anıtına saldıran mahluk
Kameraya sırıtırken
Utancından intihar etti
Bir başka sayfa
Ancak
Bakın tarihine
Bu millet
Zorbaya hayır demiştir
Haklıya evet
Çabanız boşuna
Tüketemezsiniz
Küllerinden doğar ‘Adalet’
Kayıt Tarihi : 28.1.2024 11:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yılmaz 3](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/01/28/adaleti-tuketirken.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!