Türkiye’nin varlığı ve bekasının paketinden iç ve dış tehditler çıkıyor böyle. Türkiye dünyası aydınlanmacı Göktürk-Oğuztürk-Atatürk tarihi izlerinde, yüce Türk Milleti ulus varlığı ve bütünlüğü ile aynası bile, hep insana yönelen bir yaşam güzelliğinin uygarlığı. Güzel kadın veya erkek, güzellik şikayet reformu veya güzellikleriyle reform ihtiyacı duymuşlar mı?
Buna ‘mutlak’ demek bir olasılıktır. Rölatif bir kavram olan güzellik tartışma dönemi geçirdi, çok da yazıldı, kitaplıklarda rastlanır bu öykülere yönelik kitaplara. Hiç böyle de düşündünüz mü? Kanunlar sanki hep güzellere yapılmış gibi bir kurgu seyriyle, eşitlik ve adalet dengesini yeniden kur emri de ‘güzel’e verdiriliyor bu heveste ve bu hevese. Eşit olmak diye ‘çirkin-güzel’ ayarı aynılaşacak ve adalet (çirkin yönetimi diye ad alacak belki, kim bilir…) suçluların yöneteceği sistemini de kursun diye koruyacak, suçlunun suçu üstletilerek de ‘sen bu suça eşitsin’ diyecek suçsuzlara. Pardon, diyecek de reform terörü düzecek hem de. Adalet sarayımız ‘herkes eşittir kanun önünde’ diyor zaten, bu işte reforma kazandırılacak... Anladınız mı bu ne demek? Ben de anlamaya çalışıyorum zaten…
Adalete darbe yapıyor, kaçakçılık, yolsuzluk hoş bir meslek anlaşılmış ve cezasız bir hürriyet siyasetiyle de hükümet olmanın ‘yola devam’ gebeliğini yüklenmeye dolanıyor. Sosyal güvenlik reformu da yılıştı hemen böyle. Bir çuval kömür gözlülük düşleri de, dişleri de karartıyor. Para dünyayı yönetiyor pisliğini reform fışkırıyorlar yani…
İyi de, buna bir alternatif parti var mı? Bilgisi, ilgisi, ilişkisi ile zengin, hem halktan yana, hem halk ile birlikte ve özgürce yöresini gelişebilen, yöresini geliştirebilmeye yetenekli, becerilerini paylaşıma hareket ettirebilen bir halkın, değişime uğratılacak siyaset olasılığına karşı kendi değerine duyarlığını da önem büyümesini sağlayan kuruluşlarını kendi derleyebilen, iftiradan koruyan ve korunan, yani konuşma ve konuşturma istemi ile hak ve hukuk korunabilen...
“Herşeyden umudum kesilir, Anadolu topraklarından umudum kesilmez” Nihat Genç. Allah “güzel” demek, insanı yüce erdemiyle yarattım, öyle seviyorum işte o güzelliğini demektir belki diye düşündüm, ama umut”u böyle güzel hiç anlatamadım. Hoş bir ibret örneği bu…
..
Tövbe tövbe ile dolu Kılıçkalem kardeşin sitemi, şimdilik 7 madde diyor, gün 24 saat, yediye bölünce üç övün ve bir çay sefası eder tabi. Madde bana, çay arkadaşa ve ortak bir paylaşım olsun. Rüşvet değil, şaka sadece. Ben hep toplayacağım dökülen düşüncelerden buraya…
Ergenekon diyor, acılarını çekenden-çektirenden-çektiğinden biliyor
Neyi soracak, nerde arayacak halini, başlayışıyla da kıvırıyor
Dağda çobandan üst generale kadar, sanki değildi gibi, eşitlik eşliyor
O Papa ile, Vatikan’dan, komunizmi Nato’ya tepelettirdiler
Bu Papa ile de Türk’ü, şimdilik, Ergenekon yakalatırlar
Çobanın hayvanı, generalin devleti elbette insan için’delikler
..
Doğru mu bu duyduğum acaba?
AKP hükümetinin adalet bakanlığı galiba
Düşünüyor, ne yapmalıydım da yapmadım daha
Hukuku kontrol etmek amacımdı demiyor ama…
Doğruluk mu anlamalıyım bu ahlaktan?
AKP hükümetinin adalet bakanlığından amaçlanan
Vatan içinde vatan, hukuk içinde hukuku işgal donanan
Düşünür, aydın, ordu, Anayasa parmaklayandan
..
Özgürlük ve eşitlik
vatan birliğinde bir bütünlüğe yeterdi
Doğa, çocuk, kadın hepsi bir arada
Zincirleme artılarında ezilmeseydi
Adalet mi doğardı?
Adalet kutlu olsun
Paylaşırken de başarıda
Yıl 1978
..
Adalet yerine adaletsizlik konuşulsun diledim
Çağın anlamlandırıldığı hakkıyla…
Yirminci yüzyılı utanç çağına boğduklarıyla
Yirmi birinci yüzyıl sürmenaj zorbalığa
Adaletsizlik hayranlıklarıydı, neyi sunacak?
İnsan olarak ülkeler kendini konuşsun diledim…
Adalet sempozyumu doğru mekan Asya’da
Adalet beyinde başlamalı önce kişilerde, siyasette
Ülke bilincinde, evrende…
..
Terör nedir? Şöyle deniyorum buna bir düşünceyi, hem en kolayını, yani devam ediyorum bu bir tek basit ve geleneksel ad, yani isim ile: Bir adım, bir soyadım, bir yürekliliğim, yani motor adım var benim. Terör, adımda mı, soyadımda mı, yüreğimde mi anlaşılabilir, anlatılabilir, tanımlanabilir, tanıtılabilir? Terör bir projedir, öldürmenin planlı ve programlı ve sistematik eylemi, uygulamasıdır! Terör, cana, mala, ırza hükmetmek, hukuksuzluk hakkına dayanarak rasgele öldürmeyi de hükümet olmaktır! Veya:
ABD, AB, İngiltere Terördür, Yahudi-Vatikan-Arap birliği Tarikat ise rejimleridir! Cumhuriyet, demokrasi, siyasi laf edebi her ne ise de, süsleniyor bu terimleri sadece ve sadece uygulama ve eylem sömürgeliği de korku ve dehşet rejimleridir. Hukuk ise korku, vahşet ve dehşete karşı önlemler olduğuyla, anlaşmazlığı, anlaşamazlığı önleyen yasalarıyla ceza uygulayan hak uygarlığıdır. Veya,
Hekimler, ölümcül hastalığa karşı bile çare arıyor sürekli, bütün bilinen çarelerin en azını bile esirgemeden mücadele ediyor, ondan sonrasını da ‘Allah yardımcısı olsun’ diyerek hastanın mücadele ruhuna bırakıyor ve bekliyor, yani rahat bırakıyor sessizliğindeki mücadele hakkını kullanabilmeye. Bulaşıcı hastalığı ise acilen karantinaya alıyor ve bu ilk etap ile ölüme terk ediyor, hiç olmazsa yaşamı kurtarmak içindir, diyor buna. Hukuk da bu önleme zaman zaman baş vurulacak bir adalet sağlığıdır. Bu sağlık ve sağlamlık içeren tespit gereği için bir ölüm kararı ile toplum yaşamını kurtaracaktır. Terör virüsü karantinaya alınmalı! Bu virüs, elebaşılar’dır! Bu projelerde, yani Terörde bir bakteriyi önce yayarak geniş kitleye, virüsü kendilerine enjekte etmiş olduklarını ispat ettikleri adlarıdır ‘elebaşılar’. Elebaşı adı, bakterisi soyadı, yürekliliği ise terör ile yaşattığı rejimdir.
‘Bütün dünyaya PKK’yı anlattık, ama DTP’ye anlatamadık’ Deniz Baykal. Gerçeğin güzelliği ile bir sözdür bu söylenen. Çok şükür! Budur işte siyaset! Adıyla konuşmak, soyadıyla tanımlamak, yüreklilik resminin bu çizili ve çizilecek olanı da içerecek haliyle masaya yatırıp, bu sizin mi diye sorup, gereken önlemi ve yargıyı da ‘karar’ açıklamaktır’ siyaset hizmetinden biri!
Ben öyleyse yüzleştim, yüzleşiyorum, yüzleşeceğim ‘adım Türk, soyadım Türklüğüm, yüreğim Türkiye’m ile. Ben öyleyse kişiliğimle önlemli ve yargı kararında bir siyaset’im, yani siyaset kişiliği sahibiyim: Adım Sevinç, aile adım Kavuk, Yürek adım ise Vatan ruhum!
..
Sayısal çoğunluğu siyasal edepsizlik kullanan
İki yüzlü yargı yaratıklanan
Hak ve hukukun yüreğine kurşun sıkan
Ağzında sakız döndürürce adaleti çiğneyen
Şerefin kaç paraya ç.işletilir Adalet Kalkınma denilmez mi?
Gün görmeyin inşallah…
Hakim ve savcılar kanununda yapılan
Bağımsızlığı ortadan kaldırılıp, siyasallaşan
Çağdaş yaşamdan aşırı rahatsız olan
..
Savcılık takipsizlik kararı aldıysa, olay artık öyle aşırıya gitmiştir ki, merkeze bildiri yapmak, yani Yargıtay`a başvurmak ve bozulmasını kanun adına incelemeye sunmak, kaçınılmaz vatandaşlık görevi ve ödevidir! Bu boyutu düşünce dışı bırakmak suçtur üstelik!
Bu kadar edepsizlik ilerletebiliyor mu çalıştıkları makamlarda Batılı siyasetçiler? Ekonomi ne oldu ABD de? Tarikata yataklık yapan Fransa ne alemde? Yolsuzluk, edepsizlik, hukuksuzluk çökertir ülkeyi! Seçim zamanında zam yok, iktidar sürecinde tehdit oluyor ZAM! Zam niye durup dururken dile geliyor öyleyse demeli mi daha?
Devlet yol yapsın, mal, mülk, toprak özelleştirilmeye özel veya genel hal sunulsun. Eeee, Ordu kim olsun? Polisler mi? Halk kim veya ne acaba? Hapishaneden getirilen suçluların mecliste efendi edilmesi veya edileni mi? İşsizlik neden artıyor? Özelleştirme ile yaptırım parası sağlanıyor deniliyor ya hani, ne özelleşiyor, neye yatırım yapılıyor peki? Halkın kredi borcu yükseliyor, ayağını yorganına göre uzatsınmış. Öyle diyor bakan efendiler, önce teşvik ederek elbette. Özelleştirme diye, kimin ayagı kimin yorganına göre uzanıyor acaba? Ne öğreniyor halk, kim öğretiyor bunu? İnatlık nerede boy gösteriyor? Okulda, eğitimde değil mi? Anayasa, hukuk, ordu, emniyet görevi, adalet sarayı, egitici, suyun zehiri neyin örnekleriydi? Şehit kanı niye kurutturulmuyor? Doğanın armağanı su, bitki, hava, hayvan, toprak ne alemde? Armağan niye intikam oluşuyor? Doğa intikam alıyor, yıpratıldığı oranda da...
Bir yudum insan diyor sanatçılarımız. Ordu içinde ordu, devlet içinde devlet, millet içinde millet, bu senin hukukun şu onun bu benim, bu renk sana, o taş ona, şu kuş buna hak olsun bir saat boyunca... sonra? Yahudi-Vatikan-Arap birliği Tarikat, yeryüzünü virüs gibi sardı...
Başarı dileğim, insanlığı uygarlığa taşıyan yüceliği bilenlere olsun!
..