Bir devletin devamı ve milleti ile bütünleşmesinde
idaresine ve idarecilerine düşen en önemli vazife;
Adil ve ahlaklı olup, adaleti ve genel ahlakı hayata hakim kılarak, ülke ve millet güvenliğini korumaktır.
Onun için ahlak örneği adalet kahramanı,Hz. Ömer (Ra.) adalet mülkün temelidir diyerek,
geçmiş ve geleceği önünde saygı ile eğilmek zorunda bırakmıştır.
..
İnsanın dünyada bulunuş sebebi iman, ahlak ve adalet noktasındaki göstereceği insan onuruna uygun olgunluk değilmi?
Elbette her alanda kaybedenler olduğu gibi, hayata anlam kazandırıp yaşanmaya değer hale getiren iman, ahlak ve adalet noktasında da insanlıktan uzaklaşmış kem talihliler haddi tecavüz eden zavallılar bulunacaktır.
İyilerin iyi olabilmeleri, iyi kalabilmeleri ve iyiliklerinin anlaşılabilmesi; düşünce ve davranış bozukluğu içinde kendilerine ve çevrelerine zarar verdiklerinden dolayı kötü bilinenlerin varlığı ile belli olacağı gibi,
iyilere iyi vasıflar kazandıran,
kötülere karşı ilgisiz kalmamaları,
onlarında iyi ve onurlu birer insan olabilmeleri adına,
üzerlerine düşen tüm vazifeleri zorluklarına bakmadan fedakârlık göstererek bıkmadan yorulmadan yerine getirmelerine bağlı değilmi?
..
CAN ALAN CAN VERMEDİKÇE ADALET TECELLİ ETMEZ.
HAK YERİNİ BULMAZ. CİNAYETLERİN ADI ARKASI KESİLMEZ.
İnsan Allah c.c. en güzel bir biçimde yarattığı (tin süresi 4) ve yaratılmışların en şereflisi olarak tanımlanan bir varlıktır. (İsra süresi 70)
İnsan doğuştan bazı haklar ile donatılmıştır.
Bunlar; en başta hayat hakkı, mülkiyet hakkı, eşitlik ve hürriyet hakkı
İslamiyet insan haklarını ve bilhassa yaşama hakkını kutsal olarak ele almış, bu hakları korumak için bir takım kurallar koymuştur.
..
Zalim Yahudi’ye eylesin lanet,
Mazlum Filistinli az daha sabret.
Dünya zaten inan, mü-mine gurbet.
Saadet bizlere ahirettedir.
Rabbin çok adı var, biride Sabur.
Mü-mine imtihan, galiba budur.
Musibet insanı, gafletten korur.
Kurtuluş mü-mine ahirettedir.
..
Bir mum bin mumu bile tutuştursa,
ışığından hiçbir şey kaybetmeyeceği gibi,
huzuru boğan karanlığı yok etme adına güç kazanmış olur.
Hak üzere olan birlikten kuvvet ve adalet doğar.
Haksızlık üzerine birlik,
Ancak zulüm kıvılcımlarını orman yangınlarına dönüştürür.
..
Gönül bahçesine gül tohumu ekenlerin,
akıl tezgâhından muhabbet kokuları yayılıp,
vicdan mektebinden çevreye hak ve adalet dağılır.
Muhabbet ve adaletten mahrum mahlûklara,
alçakların karakteri olan zulüm, hile, şek ve şüphe yakışır.
Zayıfın hakkına,
arkası güçlü olsa da, yüreği zayıflar el uzatır.
..
Kırdaki ağaçların yalnızlığında hürriyet!
Ormanların kalabalığında adalet ve kardeşliğin olduğunu zan ederek iddia edenler;
Asırlık çınarların gölgesinde güneşe hasret yaşam mücadelesi veren cılız fidanların feryadını ne zaman duyacak, yalnızlığın hürriyet olmayıp en büyük bir esaret olduğunu ne zaman anlayacaklar?
Evet,
Her şeyin hikmet ile yaratıldığı, bir kanun ve kurala bağlandığı,
tabi tutuldukları imtihan sebebi ile insan his ve duygularına tabi-i sınır konulmadığı şu dünya hayatında;
İnsanlar hürriyeti yalnızlıkta,
..
Peygamber; hayata anlam kazandırıp, yaşamı yaşanmaya değer kılan, Allah ile kul, baki ile fani, cennet ile cehennem,
hayvaniyet ile insaniyet gibi zıtlıklar arasındaki farkı insana ve insanlığa gösterip;
Doğruların tercihinde, önder, örnek, mürebbi ve muallim olarak gönderilmiş olup, doğal bir his olan din ihtiyacına;
TEVHİD, RİSALET, UBUDİYET, HAŞİR VE ADALET aşısı yaparak, hayatın saadeti ebediye meyvesi vermesini sağlayan insanlık bahçesinin nurani bahçıvanıdır.
AŞI YAPILMAYAN MEYVE TATLI VE DEĞERLİ OLAMAYACAĞI GİBİ!
Peygamberin yetki ve kontrolünde tevhit aşısı yapılmayan AKIL, putperest veya tabiatperest olmaktan kurtulamaz.
..