Emine dağınık yatağının etrafında huzursuz bir şekilde dolaşıyordu. İçinden yatağı toplamak bile gelmiyordu. Aslında çok tertipli biriydi. Ama son günlerde, hayattan bıkmış gibi bir hali vardı. Herhangi bir sorunum da yok diye düşünüyordu. Neden böyleyim herşeye karamsar yaklaşıyorum. Alelacele yatağını topladı. Hemen evden çıkmalıydı. Koca evin duvarları üstüne üstüne geliyordu boğulacağını hissediyordu. Üstüne kot takımını giydi. Saçlarını öylesine taradı. Çantayı koluna takar takmaz dışarı çıktı. Sanki evden kaçıyordu. Hiçbir planı yoktu. Nereye gidecekti. İçinde ki sıkıntı dışarı çıktığında bile kendisini yanlız bırakmamıştı. Takılmıştı peşine sanki.
Birden düşündü bugün değişik bir gün olmalıydı. Ayağı nereye giderse, yüreğiyle oraya gidecekti. Karşıdan bir otobüs geliyordu. İçi de çok doluydu. Olsun binecekti. Bir itiş kakış kendini otobüsün içinde buldu. Şöföre bilet parasını ödedi. Önlere doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Otobüsün en başında uzun boylu yakışıklı bir bey duruyordu. Tam hayallerimde ki erkek diye düşündü. Ayakları ister istemez yakışıklı diye düşündüğü beye doğru gidyordu. Hayatına uzun zamandır kimse girmemişti. Aşık olmak, sevmek harika bir duyguydu. Ama hep üzülen kendisi oluyordu. Senelerdir sevgiyi, aşkı unutmuştu. Ama ilk gördüğü an da aşka da inanmıyordu. Elinde olmayan bir çekimi vardı. Gittikçe beğendiği beyin yanına doğru ilerliyordu ayakları. Birden düşündü. Neyin nesi olduğunu bilmeden nasıl beğenirsin. Aklını başına al diye kendi kendini uyardı.
Otobüs durağa yaklaşıyordu. Kalabalığın arasında o da indi. Kabataş iskelesindeydi. Parka doğru yürüdü. Denize yakın bir banka oturdu. Birden yanında ufak bir çocuk belirdi. Çay ister misin abla? Çıtır çıtır simidin yanında, çay harika giderdi. Simitçiye de haber ver çayı öyle getir dedi çocuğa.. Tamam deyip ayrıldı çocuk yanından. Biraz sonra çocuğun elinde, naylon poşetin içinde, beni ye der gibi bakan bir simit, bir de demli bir çay vardı. Simitten bir parça ısırdı çocukluğu geldi aklına. Ablasıyla simidi paylaşamazlardı. Annesi bir simit parası verirdi okula gittiğinde, Ablanla yarı yarıya paylaşın derdi. Ama simit öyle tatlı gelirdi ki...ikisi de çoğunu yemek için kavgaya tutuşurlardı. istemsizce gözlerinden yaşlar inmeye başladı. Şimdi kimsesi kalmamıştı hayatta. Otuzbeşine gelmesine rağmen birtürlü kısmet olup evlenememişti. Ailesini on yaşındayken kaybetmişti. Seneler geçtikçe gözlerindeki hayalleri de silikleşmişti. Ama yüreğinde onların özlemini doyasıya yaşıyordu.
Derin bir iç çekti Emine. Harika bir hava verdı. Denizin yosunla karışık havasını ciğerlerinde hissetti. Denizi seyretmeye o kadar çok dalmıştı ki, hipnoz olmuş gibi gözlerini ayıramıyordu. Yanına birinin oturduğunun farkında bile değildi. Sigara içermisiniz? sorusuyla, yanında oturana baktı. Birden başından kaynar sular indi sanki. Otobüste beğendiği bey yanındaydı. Olabilir miydi böyle birşey. Bir saattir bankta oturuyordu. Yok teşekkürler
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Öykülerin özünde, kurgunun mantıksal düzeni ve dilimizin başarılı kullanılması yatar. Anlatmak yazın dilinde ( özellikle şiirsel yazın dilinde ) betimlemek kesinlikle anlaşılabilir nitelik taşıyacaktır. Başarılı bir betimleme, yetenekli bir açıklık, akıcı ve sürükleyici güzel bir konu işlenmiş. Paylaşım için teşekkürler. Tam puan + Ant
harikaydı tebrikler
Beğeni ile okuduğum, başarılı çalışmanızı bütün kalbimle tebrik ediyorum değerli üstadım,
Tam puanımla..(Antoloji listemde)
Saygı ve Selamlarımla..
HÜSEYİN ÇUBUK
Sevgili üstadım;
Şiirde olduğu gibi nesirde de başarılı bir kalem olduğunuzu bu hikaye ile göstermiş oldunuz. Sizi yürekten kutluyorum.
Tam Puan + Ant.
Sevgiyle, esen ve esinlerle kalın...
Nafi Çelik
Menekşe hanım daha ne edebi maharetlerinize şahit olacağız... başarılar
Çok hoş zamanın akışında olası ve yaşanılası hikaye kaleme alan yürek sağolsun.Hikaye içinde kadının handikapları erkeğin hikayenin içinde olup ama aslolan kadının yaşamının ağırlıklı yansıma güzeldi.
Menekşem kalemin harika.. Emine'in yerinde olmak istemezdim. Çünkü affedemezdim.. Yürekten kutlarım. +10
kutluyorum güçlü kalemin güzel öyküsünü..
namık cem
Sizlerden hikayeler okumak iyi geliyor yüreğinize sağlık sevgili Menkeşe
Bir kadının tek hazmedemediği ihanettir sevgili Menekşe...Güven kırılmıştır bir kere...Ve bir kere ihanete uğramışsa kadın, yıllar sonra da olsa unutamaz aldatıldığını ve hep içince bir çıban hisseder.
Ne kadar severse sevsin, affetmiş gibi görünse de affedemez. İdare eder belki...katlanır. Ama artık kesin önceki gibi mutlu değildir. Ve bir gün gelir o adamın dokunuşlarına bile tahammül edemez. Yaşadıklarımdan öğrendiklerim...
Her kadın bir değildir elbette...Başka bir yönü daha var hikayenin. Bir kadına en büyük kötülüğü yapan ve canımızı yakan yine bir kadındır..:( Malesef bu bir gerçek.
Adalet ? Kadınlar müsade ettiği müddet erkeklerin tarafındadır. Emine kocasının yaptığını yapsaydı acaba ne olur du?...Kocası bağışlayıp yine bağrına basar sever miydi? Kesinlikle HAYIR.
Çok hassas bir konu, mevzu çok derin...:)
Amaaaa anlatım tarzın bir film izler gibi insana hissettiriyor. Kalemini tebrik ediyorum.
Sevgilerimle...
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta