Üreten ilişkiler de farklı kritik eşik değerlerinin kendi aralarındaki seviye basınç farkı üzerinde girişir. Bu fark girişme ile yükümsen olur. Yükümlülük olur. Yüküm eşme olur. Birbirleri arasında EŞDUYUM bağlacı üzerinde taahhüttü. Bu yüküm doğrudan birbirine dönüşen, birbirine değişen enerji oluyordu.
Yüküm ve yüküm etmedeki mucize bağ enerjisinin dönüşmesiydi. Sizin üzerinizde boşaltılan alana dolgu malzemesi olarak yüklenen karşı tarafın güvenlik algılı güvenlik yönelimli enerjisi; karşı taraf avcı ve toplayıcılar üzerinde dönüşen besin bulma enerjisine ekleyen, bir aktarımın çevrimiydi.
İş bölüşmesi yapma organizesi nedenle, kritik yönelme zamanının tümünü besin bulma süreduruma dönüşen avcı toplayıcı kişiler üzerindeki kolektör enerjisi de; güvenlikçiler üzerinde güvenlik sağlayan enerjiye dönüşen aktarım ve eklemdi. Bu sayılan yüküm ve taahhütlerin hiç birisi de zorunluluk karşı denkleşmeler olmak dışında; ADALET değildiler. Adaletin, ESAMİSİ bile değildiler.
Bu nedenledir ki ilk inşacı kolektif yapılar, adaletin teme olduğu bir söylenen mülkten bahsetmezler. İlk kolektif yapılar mülkü kutsamaz. Ve ilk kolektif yapılar “mülkü size verdim” diye kişileri pusturan, kişileri, korkutan, kişileri sığınmaya iten tavır ve tutumla mülkü başa kakıcı konuşmazlar.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta