Adalet köleci süreç ile birlikte geleceğe doğru anlam edilecekti. Adaletin bu durumla bilinmiş olmasını göz önüne alıp ta geriye doğru baktığımızda; şunu anlarız. Köleci sisteme kadar geçmiş olan kolektif yapılarda adalet; belirsizle belirli bir durum akışı olmakla, kolektif yapıların temeli değildir.
Adalet köleci yapıların belirlisi, kolektif yapıların belirsiz durumu olmakla; adalet köleci yapıların temeliydi. Bu bağlamla adalet köleci yapı içinde sizi tek yanlı vaatlerle mülk sahiplerine yükümlü yordu. Köleci yapıların fakirleri yoktu. Olanaklar hepsi için, hepsinindi. Zenginlik te bilinmiyordu.
İlk sosyo toplumsal yapıların betonarme gereçleri olmadan, yani günümüzdeki inşaatlar gibi geçmiş kolektif yapılar inşa içinde çelik konstrüksiyon kullanmamış olmakla; geçmişin inşalarına nasıl inşa değildir diyemiyorsak: ilk kolektif yapıların günümüzdeki adalet gibi bir adalet anlayışlarının olmaması da onları adaletsiz kılmazdı. Aksine kamucu boşluk devinmesi içinde adalet gibi karşıtını verecek bir adaletsizle durum belirmediği için adalet gibi gelişebilecek bir eylem de ortaya konamıyordu.
İşte günümüzün sorgulanmaları olan bu süreç gerekler, geçmişin masumiyetiydiler
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız