küçük küçük kâğıtlardan kayıklar yapardık
yağmur yağınca sokağın başından aşağıya bırakırdık
küçük bir sokaktı ben de küçüktüm
at arabalarının arkasına takılırdık
hep de sizin eve gidenlere
o küçük sokak şimdiler de cadde oldu da
hala çocuktum ben
ortasındaydım caddenin sense yeni çıkmıştın caddeye
nasıl da geliyordun onca yıl neler katmıştı neler
saklandım gizlendim ağladım
kayıklarım da yoktu elimde
alıp da kaçamazdım artık
inadına yağmur da yağmadı sele verirdik
kim de? ben de mi? ne şansı hadi canım
ne yağmurum ne de kayıklarım gelmedi bugün
suyunu çıkarmak susuzluğumdandı
canını acıtmak istemedim hiçbir zaman
nasıl boşaldı caddeler sokaklar
nasıl döküldü ellerim ayaklarım
ayaklarının altına altına…
çıkmalıydık adaya almalıydık adayı
dağlar ovalar rüzgârlar fırtınalar olsa da
yaramaz çocuklar gibi değil
devrimin çocukları gibi…
yağmursuz hüzün doluydu yüreğimiz
şair sanıyorlardı
her yağmur kan biriktiriyordu yüreğimiz de oysa…
hadi şimdi sarıl bana sarıl ve kaybolayım…
Ada’yı almalıyız güneşin kurtuluşu olmalı o gün…
hem senin hem benim
hem de insanlığın kurtuluşu güneş de…
Kayıt Tarihi : 10.8.2011 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)