Ada'da Sonbahar

Mehmet Hanifi Aliosmanoğlu
197

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ada'da Sonbahar

Yeşil, pembe, mor, sarı Ada’nın sonbaharı,
Kızlar altın sarısı boyamış ayvaları.

Kavağın yaprakları tiril tiril rüzgarda,
Bir tatlı hülya kurar Sakarya sonbaharda...

Meltemle sürüklenen toz toprak kayan yollar,
Rüzgarla gökyüzüne çıkıp uzayan yollar.

Bitirmiş hasadını, hazana dönmüş mevsim,
Buruk şarap tadında bir ana dönmüş mevsim.

Çıkarılmış kışlıklar, yazlıklarsa sarılmış,
Güller son goncasında, narlar diş diş yarılmış.

Meşeler çırılçıplak, çınarlar kuru kuru,
Çamların yeşilliği kurtarıyor gururu.

Keremali Dağları çizgidir ufuklarda;
Her akşam bu dağları,bir mavilik sarar da...

Geyve’ye doğru boğaz, bembeyaz bir sis yolu;
Buradan kalkmış şaha, uyuyan Anadolu.

Yoksulluktan zafere anlı şanlı Sakarya,
Doksan yıldır ondan ki, böyle mağrur akarya

“Kayalar buz bağlamış, dibi nergis bağlamış”
Keltepe kar içinde, Sapanca sis bağlamış.

Çekilmekte can suyu, bedenden yavaş yavaş,
Dallarda buz, kristal, kalan birkaç damla yaş.

Gece sert, gündüz serin, soğuyor artık taşlar,
Bir rüzgar esmesiyle yaprak dökümü başlar.

Selalar daha da sık artık minarelerde,
Bir yolculuk telaşı hissedilir evlerde.

Her sela bir vedadır yaşlı bir yolcu için,
Bitişidir hayatın, başlangıcıdır hiçin.

Her duada bir hüzün alır ihtiyarları,
Bilinmez daha kaç yıl kalan sonbaharları.

Kim demiş yaşlılıkta, insan huzuru bulur,
Bilir ki garip yolcu, her giden unutulur.

Her yaşlının gönlünde, bir sonun korkusu var,
Ondan ki dönüp dönüp insan maziye bakar.

Kalbimizde bir sızı artık bize son kalan,
Acı gülüşü ömrün sonbahar denen yalan...

Mehmet Hanifi Aliosmanoğlu
Kayıt Tarihi : 10.1.2012 20:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Hanifi Aliosmanoğlu