Adam amaçsızca yürüyordu, umursamadan
Umursamıyordu;
çünkü dünya'ya dair, insanlara ait şeyler çokda ilgilendirmiyordu onu
Zamanla sulanmıştı, anlamını yitirmişti bir çok insani değerler
Sanki birazda bunalmış gibiydi yapay ilgilerden, iltifatlardan
Uzaklaştı şehirden, tüm sunilikleri arkasında bırakmıştı hızla yürürken
Kendini dağlara verdi, engin ovalarda sürdü yolculuğu
Ateş gibi bir nehr akıyordu
Ruhumla o ruhun arasından
Bahsetti derinden ona halim
Aşkın bu onulmaz yarasından.
Vurdukça bu nehrin ona aksi
Devamını Oku
Ruhumla o ruhun arasından
Bahsetti derinden ona halim
Aşkın bu onulmaz yarasından.
Vurdukça bu nehrin ona aksi
Olur mu hiç? Nehirler olmazsa; kır çiçeği düşlerde bile yaşayamaz :)
''Bırak uykularda kalayım, rüyalarımdan uyandırma beni
Boş ver böyle kalayım, uykularda vereyim son nefesimi
Dağları, taşları, nehirleri, dünya'ya ait ne varsa al rüyalarımdan
bir ben kalayım, birde şu kır çiçeği'.''
Yüzyıllık kır çiçeğiniz umarım açmıştır ve rüyalarınızdaki kır çiçeğiyle bir siz kalmışsınızdır dilerim...
Güzel bir yazı olmuş kutluyorum...Selamlar...
Böyle bir rüyadan kim uyanmak isterki? Kutluyorum sizi ...
kır çiçekleri masumluğun sembolüdür adeta sanırım siz o masumluğa gönül vermiş biri olarak eğer yaşanılacaksa onla yaşamayı yeğliyorsunuz. Tebrikler Sami Bağcı
'Ben insanlardan uzaklaşmak isterken bunlarda kim dedi kendi kendine'
Evet bazen en azından rüyalarımızda olsun kendimizle baş başa kalmak istiyoruz, bu kalabalık dünyada bunu becere helal olsun demek gerek, yüreğinize sağlık, rüyanızdaki o nadide kır çiçeği sizinle olsun...
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta