ters yüz edilmiş yüzünün yansık sevisiyim
dert yüz kalmış,kalakalışın tanıdık kavıyım
önceleri yakıyorum, bağrın yanmasın diye
sonraların külünde kul oluyor cemalin
şimdilerin mavisiyim solumda başlar aşkın sonsuzluğu
2.
bütün güllerin günüyle rengine donanıyor dünyam
yare çarpılmış, yere serilmiş tutkunun suyuyum
gölgeler arası bülbüller dinlenir, tanınmış kırmızılarda
bir ruj arasında kaldı aşkımın rejimi
dudağa yakın dökülen sözsüz kanunların sevdasıdır sevmek
demokrasi böyle bir şey sanırım
gitmek de özgürlük sevmek de
ama sende kalmak neden hüznün esriliği
dudakların hangi öpüşün son buluşu
neden hep o tadın kıtasındayım
istendik ülkende mülteci bülbül olarak geldim
öp ben’imden
ufkun salıncağında aşkın annesi gibi s’alla beni
gülüşünle gül arasında kalan ömrümün kırmızılarını sür yüreğimde
aşk gülmenin gülüdür sevgilim
3…
hüznün balkonunda yetişen sardunya gibi ser dünyamı
huzurun adı olsun yarinler
koşarak geldiğim kollarını açık tut ki
yüzyıllık hasretimin çerçevesi kırılmasın
vaziyetin iç mimarı gibi düzelt içimi
acziyetin hikmetçisi gibi ben’den öteleri anlatır menkıbeler
senle ben arasında kalmış bir ömrün kırağan kırağında kaldı mecalim
ben var, asıl ben yok
ben var, asil ben yok
sen var, istediğim sen yok
Kayıt Tarihi : 24.12.2012 22:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/24/acziyetin-hikmetcisi.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)