.Açtım yüreğimin perdelerini. Çırılçıplak artık karşındayım. İster geceninesmer tenini izle, ister bedenimin tüm karelerinde seksek oyna. Zıpla bedenimin avlusunda. Öyle bir tutkuyla dolan ki bedenimin avlularında, serin nefesim seni ferahlatsın önce. Ardından nefesim söndürsün bedeninde yanan tüm mumları. Her yer karanlığa bürünsün. Sadece ellerimiz aç kurtlar gibi ten ormanımızda dolaşsın. Tüm masum duygularımız kuzular gibi avucumuza düşsün. Bu da yetmezse sana, sarmaşık gülleri ol, burnumun direklerine dolan. Kokun dolsun boşluklarıma. İstersen beden avlumda şadırvan ol. Fiskiyen serin bir ağustos gecesini sızdırsın tenimdeki gözeneklere. Sana sırılsıklam aşık olduğum o vakitlerde aşk bahçende tüm böcekler sesleriyle beni uyutsun. Rüyamda önce bembeyaz ayak bileklerin görünsün. Sonra ister kapıdan gir, ister pencereden gir gönül evime. Duygu soframı kur kendi elinle. Yüreklerimiz aşka doysun. Ölümümüz açlıktan, tokluğumuz aşktan olsun. Birbirimizden bir an ayrılamama adına yemekler tencelerde ekşisin. Yine de bizim yüzümüz tatlı tatlı gülsün. Gelirse ölüm öpüşmekten dolayı açlık çekerek olsun. Sen her gün içimde bir yaşam sevinci ol. Gecelerimde ise bir meteor yağmuru ol, düş her daim içime. Her düşüsünde koca bir meteor çukuru gibi kal içimde. Her senden kaçışımda, ayaklarım sana doğru kaysın. Senden gitmek mümkün olmadığı için, sana gelmek gibi derdim de olmasın. Yanında yaşamak tavşan hızında, yanında ölmek kaplumbağa hızında olsun. Ölmeye daha çok yol varken, seninle yaşamak hem mutluluğa koşarak hem de mutluluktan göklere zıplayarak olsun. Tavşanlar dağlara küssün, dağların haberi olmasın. Senin ise benden habersiz bir günün olmasın. Karşımda bir dağ gibi değil, delik deşik bir ova gibi dur. Gediklerine gireyim her gece. Gündüz ovalarında mutluluktan hoplayıp zıplayayım. Ayçiçek tarlasında koşan bir çocuk gibi mutlu olayım.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta