İki bin sekiz yılı, ağustos sabahıydı
Cuma gün gökyüzünden, on sekiz yıldız kaydı
Yıldızdan daha parlak sanki güneşti aydı
Bir seher vakti erken yaralandı gönüller,
Kavuştu mevlasına açmadan solan güller.
O gece balcıların en karanlık gecesi
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.