Açlık Grevlerini Yazamamak! Şiiri - İsa ...

İsa Tekin
269

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Açlık Grevlerini Yazamamak!

Açlık Grevlerini Yazamamak!

Adı üstünde Mahpus, Tutsak veya tutuklu hangi kategoride olursanız olun, özgürlüğünüz elinizden alınmıştır. E.Tipi, F.Tipi, T Tipi, D,Tipi bunların hepsi cezaevleri, Hangi Ülkede ve şehirde olursa olsun kişinin Özgürlüğünün elinden alındığı metre karesi, kullanım alanı belli soğuk betondan yapılmış “Ucube” yerlerdir. Bu soğuk yerlerin girişinde hepsinin adı
Cezaevi olarak anılır. Kötü muamele, İşkence, Tecavüz kişisizlikleştirme burada başlar, bu soğuk yerlerde Hoş geldin dayakları atılır. Toplumdan dıştalanmış pısırık sıradan, şapşal kılıklı görevliler. Mevkisini ve gücünü Sistemden alarak, birer İşkenceci başı birer Aslan kesilirler, Tutuklu olan herkese her türlü insanlık dışı işkence yapan, insanlık düşmanları belli metre karelerden oluşan koğuşlar, hücreler ve Mavi Gökyüzünü belli saatlerde gördüğün havalandırmalardır.
Kederi, Özlemi, Hasreti, anlıkta olsa unutmak için attığın voltalardır, kahır bitmez, keder bitmez, gece ve gündüz Takvim zaman ve saati gün ve ayı unutursun, tutuklusun Mahpussun. Tutsaksın; her şey kurallara ve kanunlara göre düzenlenmiştir. Varlığın kişiliğin esaret altında ve sadece Beynini Düşünceni tutsak alamazlar, Tutsaklık öyle bir şey ki bir gününü anlatsan bile onlarca kitap olur. Mahpusa girdiğinde ister sabırlı ol. İstersen sabırsız sonunda bu gerçeği yaşar ve tutsak olduğunu kabullenirsin, ama kabul edilmeyen tek şey bu tutsaklık ve zulümdür.
Son günlerde cezaevlerinde devam eden Açlık grevleri ile ilgili haberleri okuyunca yüreğimin derinliklerinde his ederim o acıyı…
Bende 12 Eylül 1980 Askeri darbesinde Diyarbakır 5.Nolu Askeri ceza evinde yattım. Çok kanlı ve zor yıllardı. Ülkemde zulüm kol geziyordu. İspiyoncular telefon başındaydı. Kamuoyu yoktu. Ülke karanlığa gömülmüştü. Okuyan, Yazan, Çizen, düşünen ne kadar aydın varsa cezaevlerine dolduruluyordu. Üstümüzden panzerler geçti, Mamak, Metris, Buca Elazığ, Erzurum ve Diyarbakır zindanları Ölüm kusuyordu, her yer işkence tezgâhlarına dönüştürülmüştü, Diyarbakır 5.nolu Askeri cezaevinde zulümlerin İşkencelerin en katmerlisi yapılıyordu. Bizim bu Zulüm ve İşkencelere karşı durmak için tek silahımız vardı. Oda tutsakta olsan sana ait bedenindir. Bu bedenini şöyle kullanabilirsin, bazı arkadaşlarımız Jiletle bileklerini kestiler. Kimileri kendilerini asttı. Bazıları da en zor olan Açlık Grevleri ve Ölüm Oruçlarına yattılar. Yattık…
Ben bu acıyı defalarca yaşadım, Çaresizliğin ve çığlığın duyulmaması ruhumuzu paramparça ediyordu. Halende öyleyim, Ailelerimiz dışarıda bizden daha fazla perişan oluyordu. Bu günde bu yükün ağırlığını Tutsakların Aileleri çekiyor ve yaşıyorlar.
Diyarbakır 5.Nolu Cezaevinde Açlık Grevleri ve Ölüm Oruçlarında 33.Yiğit insanımızı kaybettik. Haberlere baktıkça o zulüm dolu günleri yeniden yaşarım. Nefesim daralır. Yüreğim kanar ben kanarım, geceleri kâbus görür o günleri yeniden yaşarım. Cezaevi ile ilgili anılarımı çok yazdım hatta kitabını da yazdım, Ama aradan 32.yıl geçmesine rağmen Açlık Grevi ve Ölüm oruçlarını yazamadım. Çok zor. Büyük acılar yaşanıyor. Onları kaleme dökmek bile acı veriyor. Çok zor, bu konuda kendimle/kendimizle yüzleşmek.
Hatta Diyarbakır Cezaevi ile ilgili kitap yazan arkadaşlarımın da kitaplarını okudum, onlarda benim gibi detayını yazamamışlar. Bu konu ile ilgili yüzleşmek. Çok zor. Keşke o dönemdeki Açlık grevleri ve ölüm oruçlarını yazabilseydik. Şimdi Cezaevlerinde olan ve açlık grevlerine yatan İnsanlara büyük bir deneyim bırakmış olurduk.
İnsan olarak, yaşayan biri olarak çağrıda bulunuyorum; 12 Eylül 2012 tarihinde başlayan Açlık grevleri 37.ci gününde bu grevlerin süresi çok uzadı. Artık bu süreçten sonrası toplu ölümler kapıda demektir. Bu ölümler gerçekleşmeden Hükümeti Tüm siyasi partileri, Sivil toplum örgütlerini Sendikaları, insani kuruluşları hükümet ve tarafları yani insanım diyen herkesi bu konuda duyarlı olmaya ve sorumlulukların yerine getirmeye çağırıyorum. Toplu açlık grevleri siyasi bir karardır. Hükümetin atacağı somut adım da ARTIK AÇLIK GREVLERİ olmasın bu olaya olumlu müdahale olmadıkça bunun sorumluluğu tüm siyasilerin ve bizlerin olacaktır.

İsa Tekin
Kayıt Tarihi : 22.10.2012 14:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsa Tekin