Demir atlarıyla geldiler, sabahı bağlayıp kurşuna dizmişlerdi geceden.
Ütülü, kolalı elbiseleri kan revan içindeydi, her ipine sinmiş acılar taşıyordu.
Bildiğim ne kadar güzel şey varsa, gelmeden el koymuşlardı aslında.
Sevda türkülerimiz vardı dilimizde vatan üstüne, aşklarımız vardı on yedi yaş.
Kirli elleriyle tuttular hoyratça ekmeklerimizi kirlettiler sevdalarımızı, türkülerimizi.
Sonra sümkürdüler sofralarımızın ortalıklarına zehir ettiler aşı ekmeği.
Ayakları kokuyordu!
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini