Başım ellerimin arasında, gün görmeyen yüzümden
Gözyaşlarım seller, sullara gibi
Hasret denizine dökülüyor
Mutluluğa giden
Köprüler
Bana kapalı
Yaşam bana
Elindeki mızrabı kırık
Bağlamas
Lal
Sağır olan
Sazendenin sazı gibi
Göçüğün enkazı olmuş
Katilin
Maktulun
Şakağına dayatığı
Soğuk namlu gibi, fiyakalı
Dikemiyorum yaramı, ellerim işçi elleri gibi, nasırlı
Günleri tükenen, karanlık gecelerin yalnızlığındayım
Yıllardır hayallere dalıp gidiyorum
İçten içe
Alev topuna döndüğümden beri
Yuvasız kuşlara
Kanaynayan yüreklere
Vurgun yemiş topluma
Yıkılan köylere
Yoksullara
İş bulamıyanlara
Evlatları
Faili meçhul olan annelre
Yokluk acısını çekenlere
Kahroluyorum
Doğmayan güneşe
Masmavi göğe
Uçuracak uçurtmaları olmayan
Minik elleri bomboş kalan,
çocuklara suskunluğuyum
İçimde kor bir yürek, umutsuz bekleyişlerim var
Beni kıskacına alan
Şu yoz düzen
Kör bir bıçak gibi
Böğrüme saplanuyor
Ardı-arkası kesilmeyen
Endamılı
Cüsseli
Dert azmanı
İçimi sancıyor
Mazlumluğum tartışılmaz
Ülkemde umutlarımı tüketen
Yaşamı, biz fukaralara zehir edenlerin sürgünüyüm
Mehmet Çobanoğlu
21.01.2020
İstanbul
Kayıt Tarihi : 21.1.2020 15:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!