Acının Sessizliği: Yanlış Bir Kadınla Sürdürülmeye Çalışılan Evlilik
Bugün pek çok erkek, evliliklerinde sessizce acı çekiyor. Kimi zaman bu acıyı yüksek sesle dile getirmiyorlar; bazen gururdan, bazen de “belki düzelir” inancından susuyorlar. Ama içten içe biliyorlar ki, yanlarındaki kadın aslında onlar için doğru kişi değil. Yine de gitmiyorlar. Gitmeye cesaret edemedikleri için kalıyorlar.
Çünkü erkeklerin çoğu, sevgiyi bir yük gibi sırtlarında taşımayı öğrenmiş. Daha çok çabalarlarsa, daha çok fedakârlık yaparlarsa, daha fazla severlerse bir gün karşılık göreceklerine inanıyorlar. Oysa gerçek bambaşkadır: Yanınızdaki insan değişmeyi istemiyorsa, siz dünyanın tüm sevgisini sunsanız bile bu çaba beyhude kalır.
En zor olan kısım, işte bu gerçekle yüzleşmektir. Bir erkeğin kalbini en çok yaralayan şey, bütün emeğine rağmen karşısındakinin aynı kalmayı seçtiğini görmesidir. İstediğiniz kadar adanmış olun, sevginizle taşları yumuşatmayı deneyin; eğer eşinizin değişmeye niyeti yoksa, o taş yine taş olarak kalacaktır. Siz ise yıllar geçtikçe kendi içinizi törpüler, kendi ışığınızı söndürürsünüz.
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.



