bir leylek masalıyla başladı her şey…
sonrakaçacak delik aradı mahcup bakışlar
denize düşen gölgem ıslandı sırılsıklam
yakamozların esrik bakışlarında
içimdekiyakup da öldü yusuf’tan sonra
dilimde okyanusların kekremsi tadı
bembeyaznaftalin kokularına sinmiş
yüreklerden taşan hüznün darası
yağmurlu bir gecenin sabahında
düşlerimi kurşuna diziyor özgüvenim
acının özgül ağırlığını taşımıyor omuzlarım
iç sesimi bastırıyor köpek ulumaları
gece, peri yüzlü güne evrilirken…
yeniden başlıyor hayatın şamatası
dualarım son cemaat yerinde unutulmuş
gönlümün pervazlarına konmuş baykuşlar
o ateşin dudak (g) izin ıslak imza niyetine
fersahfersah önümden yürürken gölgen
ruhumun bozkırında buz tutmuş çiy taneleri
bir cinnet boyu umarsızlık dört nala
kederler mayalarken sabahın koyu efkârını
…yüreğimi astım gecenin yağlı urganına
intizar kurşunları acının menzilinde
üçüncü tekil şahıs soğukluğunda her şey
her sabah güne kurulurken insan…
kaçeleğimsağmaederbir gök gürültüsü?
ne zaman atmaya başlar denizin nabzı?
bir değirmen ne zaman öğütür kendini söyle?
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 18:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!