Acının Hafızası Yoktur.. Şiiri - Yorumlar

Yasarfan gönül hanımın kısa notunu okuduğumda dedim ki..Neler oldu bilmiyorum ama Hasan Tan bana yazma tutkusu aşılayan bir tazeliktir..Bunu biliyorum..

Şiir daha önce yazdığım daha doğrusu yazamadığım sosyolojik temellendirmelerden başlayarak üzerinde düşünülecek bir şiirdir tüm şiirleri gibi Tan'ın ..

Şiir nerede oluşur..şairin şiiri yazarken, şiirin de şairi yazdığı yerde desem örneğin..

Eser ve müessir arasında cereyan eden bir interaktivitedir şiir ..Eser ve müessir aynı anda birbirini değiştirir gerçekten şiir yazılıyorsa..Yani hesabilik biter gerçek şiir başlamışsa ve kozmik hesabın terazisi devreye girer..

Şiirin ayagı olaylardadır, bakışları olguda ..hadise şiiri ile vak'a şiiri arasındaki ince sırattan geçer şiir..

Hasan Tan şiiri hissi kablel vuku içinde bir meczub u salik edasında, işte tam da bu köprünün üzerinde yürüyüşün ifadesidir..

O ve onun ifade ettiği anlamın bu köprüden düşeceği yer ancak yürek içindeki kan denizi olabilir...

Daha ne diyebilirim..

Muganniye güzel okumuş şiiri..Duyarak hissederek..Öncelikle onu tebrik etmeliyim..

Şiirin büyülü havası daha bir büyülü olmuş seslendirme ve fon müziğiyle..

Bir şiiri okuyanlar, homejen ve tek bir anlayış tarafından temsil edilmediğinden çoğalır şiir okundukça..Bu malum bir gerçekliktir.

Sosyolojik akislerine ve tahliline yönelmek istiyorum acizane ben de..

Batı uygarlığının eşya planında kazandığı edinimler ve buna bağlı erk nedeniyle diğer yönlere doğru yönelen bir tahakkümü de beraberinde getirdi..

Batı uygarlığının özellikle Avrupanın kuzey kesiminde ve de özellikle ingilterede, almanyada 1731 yılında buharlı makina ile önemli bir güç farkı atmasıyla dalga dalga başlayan sosyolojik etkilenmelere şahit olduk..

Güç tahhakkümü nedeniyle kızgınlığa ama ele geçirilme isteğiyle de kendisine yönelinmeye yol açtı..Güç böyle bir karakteristiğe sahiptir zaten eninde sonunda..

Bu etkilenmeye bağlı sosyal dalgalanma güney avrupa ülkeleriyle ispanya ve italyayla yaşandı batıda..Balkanlara uzandı..Afrikaya , Ortadoğuya uzandı...Afrikayı tam köle , Asyanın büyük kısmını köle ,Amerikanın kadim halkını ise yok etti bu sosyal dalgalanma ..

Aslında bu çıkış merkezine(ingiltere almanya fransa ) olan yakınlık oranında reddetme / elde etme paradoksu oluştu ve sürüp gidiyor halen....

Anadolunun batısı ve doğusu bir takım diğer etkenlerle de bu dalgalanmadan nasibini aldı..Taraflar arasında haklılık haksızlık nedenleri bizzat taraflarca tartışılamadan taraflar dışındaki güç merkezlerince birbirlerine mefruz hedefler olarak yöneltildiler..

Şiir bu sosyal kargaşadan nasibini alan bir bireyin içseslerini ve sosyal kargaşanın ruhi panoramasını içli ve acılı bir estet içinde sunuyor..

Derler ki ;Rodrigonun o meşhur gitar konçertosu ispanya yüzyıl savaşlarındaki bir askerin silahına başını dayayarak erguvan bahçelerini hayal edişini anlatıyormuş..

Şiirin jargon olarak saklı bir dil sahibi olduğu ve elbette bu şiiri buğusunun altına saklı duygu yumağında psiko sosyal açıdan ele alınacak bir çok anıştırma söz konusu..

Ancak bu anıştırmalarda kaynağı istanbulda bulunan fikir oluşumlarının bir merkezkaç etkisi oluşturduğu ,buna bağlı çekimler ve savrulmalar yaşadığı da rahatlıkla gözlemleniyor..

istanbul merkezli fikir oluşumları nelerdir...osmanlıcılık ulusculuk islamcılık gibi sosyo kültürel boyutlu olanların yanısıra liberalizm ve sosyalizm gibi iktisada dayalı sosyal enternasyonal oluşumların istanbul yorumları

Şiir dilinin içine bu söylemlerin hepsine değiniler sürtünmeler rampalar karşı koymalar ve merkez kaçlar var ancak bunların analizine girmek zor gözüküyor şu anda

neyse.....