Acının En Acı Hâline Şiiri - Kürşat Ulus ...

Sen hiç ateşe düşmeden yandın mı
Ben yandım, hemde için için
Ağlıyorum şimdi, hemde ne biçim
Diyarbakır, Adana, Maraş,Hatay
Benim en büyük servetim
Malatya, Antep, Adıyaman
Kilis,Urfa, Osmaniye
Olmadan ben hiçim
Ağlıyorum şimdi hemde ne biçim
Niceleri tatlı uykuda gitti
Kaç nefes, kaç can nasılda yitti
Nice ev nice Ocak kül oldu gitti
Ağlamaktan gözlerimde yaş bitti
Ağlıyorum şimdi hemde ne biçim
Ana baba ayrı yerde
Gözlerine inmiş perde
Bilmiyor yavrusu ne halde
Yazıyorum ama nasıl kederle
Evi yıkılmış sabim, daha o melek
Ağlıyor diz çökmüş, dua ederek
Allah'ım sen bize yardım et diyerek
Yazıyorum şimdi ama nasıl kederle
Şimdi ise yüreğimdeki birikmişlik
Acının en acı haline
Ey Allah'ım acı, merhamet et kullarının haline
Elimden bir şey gelmedikçe
Utanıyorum şu halime
Yazıyorum şimdi ama, nasıl kederle
Bir yanda herşeyden habersiz
Daha kırkı dahi çıkmamış bebek
Anası babası daha doyamadan
Enkazın altında can vererek
Offff.. Yangın yeri yüreğimm
Yazıyorum şimdi ama nasıl kederle
Nasıl bir duygudur bir babanın
Evladının cansız bedenini kollarına sarması
Kollarına alıp gözlerinden döküp
Göğsüne göğsüne vurması
Offff. Yanıyorum şimdi ama ne biçim
Ağlıyorum şimdi ama ne biçim
Bir yanda gözü yaşlı dili dualı
Soğuktan bedeni titreyip
Acıdan yüreği yanan
Evladının acısıyla sınanan
Evladım yavrum diye ağlayan
Ağladıkça çağlayan, ciğerimi dağlayan
Gözü yaşlı gariban anam
Sahi bu acıya dayanır mı can
Ey Allah'ım bu ne acı imtihan
Offf..Yazıyorum ama nasıl kederle
Ağlıyorum ama nasıl kederle
Ey müslüman devlet,ey inançlı millet
El açacağız herşey Allah'tan deyip dua ederek
Şefaati sever Rabbim,şefaat edecek sabret
Ağlıyorum şimdi ama,nasıl kederle
Ey fırsatçılar, birazcık ibret alın ibret
Yok mu vicdan merhamet bu nasıl zillet
Hesabını tek tek soracak sizden bu millet
Yazıyorum vicdansızlığın insafsızlığın
Kalleşliğin soysuzluğun dibine dibine
Yazıyorum şimdi tarifsiz bir kederle
Acının en acı hâline ..