AÇILIM MI DEDİNİZ?
Barış kelimesi, savaştan da kavgadan da kandan nemalanan vampirlerin ruhundaki karanlıklardan da efdal ve sevimli bir kelime. Lakin son günlerde şehir merkezlerinde yaşanan bombalı molotoflu saldırılar ve gördüğümüz feci manzara beni bu şiiri yazmaya mecbur etti.
Bir gazi olarak, teröröün acısını ruhunda, bedeninde ve en yakında aile içerisinde can evinde yaşamış biri olarak akan bu kan dursun diyorum.
Ama bu şirret ve zalimlikte sınır tanımaz heriflere, dağdaki, şehirdeki ve meclisteki teröristlere anladıkları dilden konuşmaktan başka çare bırakmıyorlar.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hey Abdullah Çalışlar adındaki güdümlü beyin.
yazdığım ironik yorumda ne demek istediğimi anlamamış gibi görünüp öbür yandan da KÜRT AÇILIMINI savunuyorsun.
Eğer biz yal ve yağlı kemik peşinde koşsaydık hep iktidarı kovalardık.
Bizler hiç bir zaman ikbal peşinde koşmadık... Bundan sonra da koşamyacağız evvel Allah.
Ey aklı evvel ABDulla,
Çoktandır pek uğramıyordum antolojiye.
Bir arkadaşım aradı söyledi bu yorumunu.
fazla dalaşma bize oldu mu?
Pişmanlık duymayan katil aç gözlü
Barıştan bahseder cenabet yüzlü
Mahkemeler mobil, savcılar hızlı
Hâkimler kalemi kırmalı derim…
Hainlerle masya oturanlar onlardan dahada hain bana göre, Askere kurşun atanlarla, onlara kardeşimiz diyenlerin hiç bir farkı yok. Çok şey yazmak isterdim ama siz zaten şiirinizle bunu çok güzel anlatmışsınız, kutlarım. Saygılarımla
Sevgili Hüseyin Kılbaş üstadım. Öncelikle bende bir gazi çocuğu olarak ilk yorumu yazan Dursun Elmas beye bir kaç kelime söyleyip sonra sizin bu güzel şiiriniz için söylemek istediklerimi yazmak istiyorum.
*****************************************************
yapma Hüseyin gazi kardeşim.
Bir duyan olur ya da bir geçen olur seni! .
başına bela mı arıyorsun.
Ben işin kolayını ve menfaatli olanını buldum:
Aertık ben de PKKlıyım diyorum.
He vallahi billahi cami cemaatinin ortasında aynen söylüyorum.
35 yıldır Türk devletine çalıştım bir ev sahibi bile olamadım.
25 yıl dağlarda mehmetçik vuran bebekleri kurşunlayan eli kanlı katiller için TC Devletinin pek sayın yetkilileri o itler için MOBİL mahkeme kuruyorlar, her gelen katile 5 milyar harçlık,
iş güvencesi
TOKİden 3+1 daire.
Koruma da tahsisi ediliyor.
Dha neler neler! ...
Bizim milletimiz de kuzu kuzu oturuyor. zaten bağıracak mecali de yok, cesareti de yok.
En iyisi rağbette olanı söyleyip ARINÇ paşaya yaranalım ki bizi Diyarbakırlılara şikayet etmesin adıımızı vermesin..
yaşasın PKK
kahrolsun Türkler!
*********************************************************
'' Dursun bey siz ismini zikrettiğinizin başındaki unvanı kullanırken sanırım sıradan bir ünvan olarak değerlendiriyorsunuz. Bu adam benim babam gibi gazi ve belanın tam ortasından gelmişler kimlerden korkacaklarda kimler bela olacak. İkincisi bizler sizin gibi menffat için para para pul için saf değiştirenlerden değiliz. Bakın dursun bey sen şimdi üç kuruş para birazda mal mülk için vatanını sattın kimbilir kesenin ağzını birazdaha açsan neleri satmazsın.
Sen ne kadar siyaset biliyorsunda eleştiriyorsun veya nekadar olayların perde arkasını görebiliyorsunda eleştiriyorsun veya ne kadar hesaptan anlıyorsunda eleştiriyorsun.
Bende istiyorum vatana ihanet edenleri, topa tutmak top yekün per perişan etmek ama sizce bu çözüm mü!? bence değil, neden mi...? Bakın pkk ve yandaşlarının her birinin birer ailesi var siz her vurduğunuz bir birey için belkide aile fertlerininden en az 5 tane daha pkk kazanıyorsunuz bu orana iyi dikkat edin sizce vurmakmı vurmamakmı çözüm. Vurmadan savaşsız yapılan çözümlerde aile fertleri vatana düşman olarak yetişmiyor onları kandırmak isteyenlerin kandırıp dağa çıkartacak bir hikayeleri olmuyor... O yüzden sağ duyulu olmanızı rica ediyorum. Bu süreç 3 yıllık 5 yıllık bir süreç değil bu süreç belki 20 belki 50 yıllık bir süreç...
35 yıl paranı çar çur etmişsen ev alamazsın tabi.
Bakın dursun bey bizlere bizlerin oluşturduğu millete kuzu yakıştırması yapamazsın kaldıki kuzu değiliz yeri geldiğinde aslan olmasınıda biliriz... Gazi üstadıma sor Aslan nasıl olduklarını çok iyi anlatır sana. Hiç değilse böyle düşüncenle senin gibi çiyanlardan değiliz... cesaretten bahsetmişsin kimin neye cesareti yok... Kendinzle karıştırıyorsunuz besbelli... Yaşasın VATANIM, Yaşasın MİLLETİM, Yaşasın TÜRK BAYRAĞIM.
************************************************************ Değerli Gazi üstadım. Gazi çocuğu olmamdanmı kaynaklanıyor bilmiyorum ama mevzu bahis VATAN olunca tüylerim diken diken olur. Ama sizler babam gibi zamanında vatanımızı silahlarınızla mangal gibi yüreklerinizle cepelerde korudunuz ömrünüz uzun olsun fakat o yıllar gitti stratejik hesap yılları başladı. Pisikolojik savaş bu savaş insanların zihinleri ile oynanarak yapılıyor. Her devlette bu var sanki bir bilgisayar oyunu gibi... Bu savaşı en sağ duyulu ve en akıllı olanlar kazanabiliyor ve bir anda zirveye ulaşıyor. Uzaklardan yönetilen bu küresel olarak var olan bu pisikolojik savaş için hepinizi sağ duyuya davet ediyorum. Ben bu VATAN için 1000 tane canım olsa 1000 inide vermekten 1 saniye tereddüt yaşamayacak bir genç olarak yarınların güzel olması temennisi ile herşey vatan için diyor saygıları sunuyorum. Gazi üstadım ellerinizden öperim...
yapma Hüseyin gazi kardeşim.
Bir duyan olur ya da bir geçen olur seni! .
başına bela mı arıyorsun.
Ben işin kolayını ve menfaatli olanını buldum:
Aertık ben de PKKlıyım diyorum.
He vallahi billahi cami cemaatinin ortasında aynen söylüyorum.
35 yıldır Türk devletine çalıştım bir ev sahibi bile olamadım.
25 yıl dağlarda mehmetçik vuran bebekleri kurşunlayan eli kanlı katiller için TC Devletinin pek sayın yetkilileri o itler için MOBİL mahkeme kuruyorlar, her gelen katile 5 milyar harçlık,
iş güvencesi
TOKİden 3+1 daire.
Koruma da tahsisi ediliyor.
Dha neler neler! ...
Bizim milletimiz de kuzu kuzu oturuyor. zaten bağıracak mecali de yok, cesareti de yok.
En iyisi rağbette olanı söyleyip ARINÇ paşaya yaranalım ki bizi Diyarbakırlılara şikayet etmesin adıımızı vermesin..
yaşasın PKK
kahrolsun Türkler!
Yüreğimize tercüman çok anlamlı bir eser. Can-ı gönülden kutluyorum dostum. Selam ve saygımla.
yüreğinize ve kaleminize sağlık bu kardeş kavgasının acısını yaşamış gazilerimizden brisi olarak yinede terbiye sınırı içinde harika bir şiir yazmışsınız iki kıtada benden size hediye olsun
hainler yüz verince iktidar
ohain düşünce ayağa kalkar
şehirleri inim yıkar ve yakar
Uyuyanlar bunug örmeli derim
seçim gelince sadıklar kurulur
böyle kalmaz bir gün hesap sorulur
hiyanet defter,i bir gün dürülür
adalet yerinibulmalı derim
şair yusuf Değirmenci
Kardeşim yazdığın şiirin her noktasına katılıyorum selam ve sevgilerimle
Yazan elleriniz dert görmesin.
Altına imzamı attım.
Tebrikler, selamlar.
İnsaf insana edilmeli... Biz yıllardır şahit oluyoruz yaşanılan ihanetlere, yaşatılan acılara... Ve baştan beri de şiddetle karşı çıkıyoruz 'Açılım' adı altında yapılana... Çünkü bizce vatanımızda yaşayan herkes eşit, kimsenin kimseden bir ayrılığı sözkonusu değil. Şimdi geldiğimiz durumu içim sızlayarak seyrediyorum. Zira bir yanda bahsettiğiniz kansızlar, diğer yanda vatanı için hayatını feda etmiş şehitler, evlatsız kalmış ana babalar, kocasız kalmış taze gelinler, hiç 'baba' diyemeyecek çocuklar ve birçok uzvunu kaybetmiş kolsuz bacaksız bedenler var. Bir de bütün bu yaşanılanlara göz göre göre çanak tutanlar.... Cenab-ı Hak sabrımızı sınıyor sanırım... Allah Mehmet Akif'in duasını kabul etsin de başka İstiklal Marşları yazdırmasın bu millete.... Yüreğinize, kaleminize sağlık. Sonsuz saygı ve hürmetle...
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta