Açıldıysa kapı, gökte değil zamandadır,
Anahtar ne duada ne korkudadır.
İnceyse köprü, günle gece arası,
Geçersen akılla geç; umut dardadır.
Ruh dediğin, bir kadeh dolusu sorudur,
Ten dediğin, toprağa yazılmış nottur.
Melek mi şeytan mı, bilmem kadıdır,
İkisi aynı aynada soluktur gel birlikte.
Bana vaatten söz etme, yarın sislidir,
Cennet dediğin belki bir anlık nefestir.
Bir yudum şarap, bir doğru söz,
Bin yıllık daha gelenektir gel birlikte.
Üstat aradım, kitaplarda toz buldum,
Vaiz dinledim, korkudan söz buldum.
Onu susturmak için çok uğraştım.
Önce sor: “Ben kimim?” diye gel birlikte.
Kanadım yok, göğe çıkmam gerekmez,
Ayağım yerdeyken de sır bitmez.
Kader dedikleri yazıysa eğer,
Okumadan inanmak bana yetmez gel birlikte.
Bahçe dedikleri dünya dedikleri,
Bir gül açar, bin diken gizler.
Bülbül ağlar, gül susar,
Hangisi bilgedir, kim seçer? gel birlikte.
Kırk kapı değil, tek soru yeter:
“Bu an senin mi, yoksa kaçıp gider?”
Cevabı Tanrı’dan önce kendin ver,
Vakit geçer, söz geride kalır, gel birlikte.
Ne İncil ne Kur’an tartışmam şimdi,
Hakikat satırda değil, içimdedir.
Eğer bir yol seçeceksen ey yolcu,
Seçtiğin yolun bedeli gel birlikte.
Gel diyorsan bana, şart koyma öyle,
Ne cennet vaadi, ne cehennemle.
Bir anı doğru yaşamak varsa elde,
İşte ben oradayım, gel birlikte.
Ünal Serhat Yorgancı
Kayıt Tarihi : 21.12.2025 21:36:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!