Çok acıklı hikayelerim var benim. Anlatmayayım şimdi üzülürsün. Ve ayrıca acılarımın hikayelerini başkalarına da taşımakta istemiyorum. Belki de dinlediğinde bana acırsın. Bu kez de başka bir acıya sebep olursun. Benim acıklı hikayelerim yeterince fazla, bunu istemem…
Hem ayrıca benim acılarım benim anladığım dilden konuşuyor, tadıyla lisanıyla acılarımın dilindeki her sözcüğün anlamını sadece kendim bilmek istiyorum. Merak etme ben dik durmaya da, en şiddetli kasırgalarda aynı yöne savrulmaya da alışkınım. Ama alışkın değilim sızlanmaya, acı dolu anılarımı anlatmaya. Kendi içimde bir teselli bulmayı da öğrendim, mesela bir ağlıyorum en sonunda gözyaşlarım bile bana diyor ki, 'Bu kadar drama yetmez mi kalk ayağa!” ve sonra fırtınalar bekçisi yüreğim bir an da toparlanıyor.
Belki de bir gün acılarımı sana anlatabilirim ama şimdilik sadece ben ve yüreğim bilsin. Ama o gün bugünden farklı olsun; rüzgârın daha yumuşak estiği ve yıldızların gözlerinin içinde en derin sevgiyle parladığı bir gece olsun….
(Ahsar Zerefşan / Denemeler – Temmuz 2024)
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta