karanlığın koynunda
sürerken sonsuz boyutuyla yaşam
sarsıldı yüce insanlık
on binlerce çığlık
milyonlarca hıçkırık oldu
depremin çocukları
kayboldu birdenbire
ölümcül bir uğultuda
yaşlı, genç
zengin, yoksul ayrımsız
uçtular hep birlikte
tanımsız acıların ellerine
gecenin saat üçü müydü
mahşer günümüydü ne
düşüyordu on binler
ölümün dipsiz derinliklerine
acıların çığlığında
doğarken kara güneş
çöktü betonsu bir hüzün
yaşlı gözlerine Türkiye’nin
kimdi sorumlusu bu derin felaketin
doğanın gazabına mı uğramıştık
ilgisiz, bilgisiz, durağan mıydık
dehşetin çemberinde
çaresiz miydik büsbütün
yoksa bir ihanete mi uğramıştık
sen ey acılı yurttaş
bu karabasan karşısında
ne yapsan
ne söylesen yerindedir
çünkü acıların çok derindedir
sen yine de
hüzünlerin hesabını tutma
öfkeni bilincin sabrında sakla
kayıp değerlerin hesabını tut
yaşamı yeniden üret
nefreti bütünüyle unut
ama sen sevgili yurttaş
17 Ağustos 1999’u asla unutma
Kayıt Tarihi : 8.10.2007 11:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
17 Ağustos 1999 depremi sonrası, toplumu kuşatan tanımsız acıların şiirsel çığlığı...
![Ahmet İnce](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/10/08/acilarin-cigligi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!