Promethusdan ateşi çalan benim
Tanrıları birer birer öldüren de
Bir tek İSHTAR I azad eyledim
Gözlerinin yurdunda.
Bir kılıç darbesiyle,yok edildi büyük insanlık
Yüzyılın başlarında.
1915 i gösteriyordu takvimler
Limos ve Thanatos iş başında
Kan ve acı rengindeydi verimli hilal
Güneşi küstürdüler Turabdin de.
Haritanın yanık ve yırtık yerinden kan damlarken
Korku çiziyordu gözler rituellerinde
Eirene yi çağırıyorlar durmaksızın
Kan emicilerin ağızlarını sıvazladığı sıralarda,
Belki duyulur diye sessiz çığlıkları.
Acıların süngüsünde yıl 2009, mevsim hazan
işte o anda 3000 civarındaki Nefese
Nefes olmak için….
Gözleri denize bakan
Azgın ve hırçın dalgalarla boğuşan;
EGE! den bir ırmak akıyordu
Toprağı yalayarak,savurarak TURABDİN’e
Bedenini ve ruhunu siper etmeye hazır
Bir amazon.
Bir sevdalı yürek
Irmaklara denizlere karışıyor.
Bütün kültürlere beşik olmuş Mezopotamya
Ebruli renginde tüm çiçekler..
Kaç ömür geçti kimbilir sensiz
Kaç aşkı hançerledim içimde
Sustukça…..
Yaşamak iflah olmaz bir ihanet gibi
Sarıyor bedenlerimizi.
Senden geriye;
Sürgünde memleket kokusu,
Hatıra siyah-beyaz soluk bir fotoğraf
O günlerden arda kalan.
Birde Dayıma verdiğim bir söz
Damıtıyorum tarih süzgecinden
Çıkınımda acı renginde biriktirdiklerim
Kendi anavatanında mülteci
Öksüz ve kimsesiz bir çocuğun
Düşüdür Barış….
Yeşertelim çok sesli korolar gibi
Hep birlikte Asuri/sabır çiçeklerini.
Türk’üyle,kürdüyle,Ermenisiyle,Yezidisi
Lazıyla,Giritlisiyle,Arnavutuyla
Öldürelim Nemesis ve Ares i….
Bir kez olsun
Barışla sulansın bu toprakların yüzü.
Kayıt Tarihi : 4.3.2009 11:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!