“Kızıllığı ile güneşi dahi kıskandıran kan kırmızı süveterinle, bize yemek yemeye gelişini anımsar mısın? ”
O günün akşamı, çekildiğinde herkes odasına,
Dört mısra damlamıştı, hasretinden defterime.
Kulun, kölen olacağımı, sana tapacağımı,
Nasıl da sevdiğimi anlatan vakti ile,
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi