Tutarsızlığını kemirdi kederi,, yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği bir hayatın hatlarında ben teli koptu.Bensiz ve elektriksiz bir hayatın yalnızlık barınaklarında yaşıyor aşk ve nemilcan.
Yol ile yolculuk tutturmuş gidiyor, tutku adresini soruyor, sadakat istedin, ruh adım sadıktı. Bir ömür beraber yaşamayı diledik ; ama bir ömür bir birimizi unutmamayı andın bandına kaydettik.
Zayıf bedenimize çullanmış bir yılgı yaşlandırır bizi.
-Şüphenin faylarına yatak sererek yeniden ona dönmenin samanyolunda yıldızlar bu aşkı şifrelemiyor.
Şeffâf, nârin bir hoşluğun yastığında sensiz geceleri yıldızlardan sormaktan bıktım.
Umutsuzluğa umut, bekleyişe bulut, özleyişe buhur, acılara sancı, yarama adını yaza yaza ömür kıyılarımdaki dayanılmaz kayalar da çürüdü.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
- Budala değilim, Buda da değilim; fakat aşkının Hallac-ı Mansuruyum
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta