Örs isen, sabit dur. Çekiç isen vaktinde vur.
ışıklarını görüyorum hiç gitmediğim karşı sahillerin
çekerlerken beni pervane misali bir büyü ile kendilerine
koşuyorum bilmeden yüzmeleri, sadece içsel bir dürtü ile
denizleri hep mavi bilirdim oysa, neden kumlar beyaz kalmış
neden renk almamışlar bunca çırpıntıdan sonra
üstlerine gökyüzünün rengi yansıdığından mı olsa.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
zormuydu bu kadar özgürlüğü bulmak engin aydınlıkta
mini minnacık yakamozlar birleşince bunu başarıyor da
bir biz anlamıyoruz yüreğim bu utanç tanımsızlığımızda.
*Kiraz Çiçeği*
Gönül Ersin Gürsu
yazan yüreği kutluyorum.. Saygılarımla..........
Güllerimiz yağmalanır
Yitik bir sevdaya düşer
Solar hoyrat ellerde
Gider güzelliği gider
Dikeni kalır geride
Nerde gülen bir yüz görsem
Tanrı’yla bir karış kalır aramda
Ateş senin elinde ama
Benim de yaramda
Mahmut. NAZİK 2006 MERSİN
Hüzünlü, çok, çok güzeldi şiirin, yazan kalemi, yazdıran yüreği kutlarım, sevgiler.
istemsiz intiharları sonucunda usul usul ve ne çok suskunlar
küs yatıyor siluetlerimiz, ten değmezliğinde çakıllar üzerine
dondu sanki yanan güneş, rengi hoş olmayan acılar kadranında...
Özgün ve nefis dizeler. Tam puanımla kutlarım...
Siir lirik ve cook hostu deniz gibi okuyani icine ceken...
Tebrikler kiraz cicegim tam puanimla listemde...Tebrikler...
Tebrik ederim harika dizeler.
KUTLUYORUM HARİKA BİR ŞİİRDİ SEVEREK BÜYÜK BİR ZEVKLE OKUDUM KUTLUYORUM TAM PUAN.
Bu akşam okuduğum şiirlerin en güzellerinden biri tebrikler
pişmanlığın bileyli çakıllarına serili yürek gölgesi
bozguncu kumsallarında bilmediğimiz uzak sahillerin
ne yana sıçrasa kesiğinden kan sızmakta denizine yavaşca
onarımı imkansız kırıklar içinde dalgalar dönerlerken kıyıya
patlayarak parçalanıp çarptıkları kayalardan artanlar köpük kan
istemsiz intiharları sonucunda usul usul ve ne çok suskunlar
küs yatıyor siluetlerimiz, ten değmezliğinde çakıllar üzerine
dondu sanki yanan güneş, rengi hoş olmayan acılar kadranında...
Tek kelime ile muhteşem dizeler ve güçlü bir kalemin dokunuşlarıydı okuduğum kutluyor saygılar sunuyorum ...
Doğum gününüz münasebeti ile
uğradığım sayfanızda
Bu güzel çalışma ile karşılaştım
Tebrik ediyor ve
Yaşayacaklarınız
Yaşadıklarınızdan
Daha renkli
Daha hareketli
Daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüz kutlar
Yüca Rabbimden
Sağlık,afiyet ve başarı dolu bir ömür
Niyaz ediyorum.
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
Çok derin ve içten duygularla kaleme alınmış dizeler yazana yüreğe sağlık.
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta