Derin bir telaşın yankılandığı duvarları vardı,
şehrin bir köşesinde emanet gibi duran tenha bir hastanenin...
Acil servisin kapısına fırlatılmışçasına konuşlanan bir cankurtaran ve
bir cankurtaranın soğuk çığlıklarıyla kundaklanmış gariban bir sedye...
Yol alırken üçü beşinin dermansız dermanlarıyla koşturdukları umutlarının üzerinde,
yoldaşları olan damlalar vardı,
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Gerçekten çok güzel yazmışsın.Yaşanmış veya en azından izlenmiş bir yaşam kesiti gibi.Bu kadar az yorum yapılmış olmasını diğer antoloji üyelerini bu yazınızdan haberdar etmediğinize bağlıyorum.Yazınız için tebrik ederim.Kendinizi tanıttığınız sayfada adresini verdiğiniz sitenizi diğer yazı ve şiirlerinize bakabilmek için ziyaret edeceğimi bilmenizi isterim.İyi günler mutlu yarınlar dilerim.
O hasane koridorlarında zamanın bir ezik solucan kadar yavaş olduğu anları da yaşadım, saniyelerin ne kadar değerli olduğunun da farkına vardım.
Merak ve ilği ile okuduğum güzel bir yazıydı.
Hayatımdan acı bir kesit geçti gözlerimn önünden.
Selam saygı ve başarı dileklerimle
Ümran Tokmak
KARDEŞİM KEMAL
O ALTIN GİBİ YÜREĞİNDEN ÖPÜYORUM
KALEMİ ELİNE YAKIŞAN VE KAĞIDA YAZDIKLARINI HELAL ETTİREN BİR YÜREĞİN VAR BUNU BİLİYOR VE TARDİR EDİYORUM...
ARAMIZA HOŞGELDİN HOŞLUKLAR GETİRDİN
SEVGİLERİMLE
ALİ ALTINLI
tebrikler
Derin bir sessizliğin ardından,
koridorları tokatlayan feryat figan alıp yürüyordu yeniden...
Her köşe başına sinen iki el arası başlar ve
dizlerini yumruklayan üçü beşinden ayrılan yürekli nidâlar...
Sonra teselliler borç veriliyordu,
ateşin düştüğü yerden ötede oturanlardan iki dudak arasında,
çaktırmadan...
Zaman akmıyordu...
Ve zaman...
Ömürle bozdurulan; bir altın gibi uçuyordu parmaklarının arasından...
Tebrikler kardeş. Selamlar
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta