Derin bir telaşın yankılandığı duvarları vardı,
şehrin bir köşesinde emanet gibi duran tenha bir hastanenin...
Acil servisin kapısına fırlatılmışçasına konuşlanan bir cankurtaran ve
bir cankurtaranın soğuk çığlıklarıyla kundaklanmış gariban bir sedye...
Yol alırken üçü beşinin dermansız dermanlarıyla koşturdukları umutlarının üzerinde,
yoldaşları olan damlalar vardı,
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum