Acıkmak Sabahında Şiiri - Yorumlar

Ahmet Murat
12

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

gidiyorum atımı giydirip kırmızıyla ve kanla
onbeş yaşımın bayrağıyla atlayıp çitlerden,
kireçlerde, elma kabuklarında söndürüp uykumu
hevesin aşıladığı bir şeyde bir şeyi

uzatınca boynumu garson bu gece
öpmeler olsun anneden ve bitkilerimi

Tamamını Oku
  • Mahbub Mehmet Kaya
    Mahbub Mehmet Kaya 11.04.2009 - 18:37

    Antoloji yönetimine teklifim: günün şiiri nin altına yazılan, günün şiiriyle ilgisi olmayan ve bence çok güzel ve farklı konulara açıklık getiren konuları içeren mesajları yeni bir bölüm açarak oraya taşıyıp, taşınan mesaj yerine taşınılan adres bırakılarak ulaşımın sağlanması,siteye güncel bir bölüm kazandıracaktır.
    Böylelikle günün şiirinin altı farklı konularla kirlenmeyecek aynı zamanda isteyen arkadaşlar sohbet ortamında bilgilerini paylaşabileceklerdir.
    Sadece bir öneri.

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 11.04.2009 - 17:38

    Naci Bey, nazik mesajınız için NFK hakkında, teşekkür. Fakat dine dönmenin gerekçesi asla bu olamaz. Zira din veya dinsizlik, iman veya imansızlık bir kimliktir. Bireysel kimlik de değildir. Hayatın bizi içinde boğduğu tali meseleler bizleri asli meseleden sürekli uzaklaştırırlar. Oysa asli mesele nedir? Ben kimim, neden varım, bu var olmak, öncesinde olmamış olmamak, sonrasında olmayacak (veya olacak olmak) neyin nesidir diye sormaktır. Bu soru bireysel değil, evrenseldir. Hayat ne kadar vakıa ise, onun ne anlamına geldiğini bilmeden ölümle tanışmak o kadar affedilmez bir kusurdur. Karar ne olursa olsun. Bu konuyla ilgilenmemek kusurdur.

    O halde, bu anlamda, (ve zannımca) içki ve kumara düşerek sefilleşen bir hayat eğer onu bu arayışa itmişse o döneme nasıl bakmalıdır? Neyin kimi nereye götüreceğini gitmeden önce bilemezsiniz. Neyin olacak ne için olmakta olduğunu da.

    Ürkünç şiir...

    Bu tam o türden olanlarından değil.
    Ama şudur söylemeye çalıştığım:

    ------
    İşte bir rüyâ
    Hattâ bir kâbus
    Peşimde biri var:
    Kâtil nâmussuz!

    Gırtlağımı sıkıp
    Korktukça daha,
    Daha bir sıkıyor,
    Bir de kahkaha

    Lâkin oynadığı
    Hep, sadece bu:
    Tuttukça boğmaca,
    Kaçtıkça pusu

    Neden bitirmiyor,
    Öldürmüyor bu?
    -
    Ahmak değil, ondan...
    O da biliyor:
    Bu... Benim rüyâm!
    -------

    Hayatın biza yaptığı bu. O bu rüya sürdükçe mevcut olacak. Öyleyse bize ne düşüyor, kabustan kurtulmak için kabusta olduğumuzu anlamaktan (veya benim gibi bir karara varmayacak olanların kendi kararlarına varmalarından) başka?

    En kötü kararın kararsızlık olduğu söylenir.
    Hayır, en kötü karar, verilmesi gereken bir kararın bulunmadığını düşünmektir...

    Cevap Yaz
  • Arap Naci
    Arap Naci 11.04.2009 - 17:26

    Naime hanıma cevaben Necip Fazıl konusuna gelince,tabidir ki herkesin dindarlığı dinsizliği kendisine.Biz Ustalarımızın yaşayış biçimleri ile ilgili değiliz.Onların neyi nasıl yazdıklarıyla ilgiliyiz.
    İyi şairlerin sıradışı kişiler oldukları da muhakkak.
    Dünyada ve Türkiyede git şair ol okulu yok.

    Necip bey zengin bir ailenin ferdidir.Pariste öğrenim gördüğü sırada sosyalizme ilgi duymuş fakat bu sırada içki ve kumara musallat olmuştur.Dine dönmesinin tek gerekçesi içine düştüğü müptezel yaşamdan kurtulma kararıdır.Aklıyla yapamadığını vicdanına yeni bir yüklemeyle yüklemiş ve her iki beladan da kurtulmuştur.

    Değerli ustanın şiirleri ne kadar şiir örneği ise bu yazı da o kadar değil

    Cevap Yaz
  • Hızır İrfan Önder
    Hızır İrfan Önder 11.04.2009 - 17:21

    Bu şiir-ki şiir demek kesinlikle doğru değil- günün şiiri seçildi.Günün şiirleri hangi ölçütlere göre seçiliyor anlayamıyorum:anlam yok,teknik yok,derinlik yok, uyum yok, duygu yok... Rastgele sıralanmış sözcükler yığını... 'uzatınca boynumu garson bu gece/öpmeler olsun anneden ve bitkilerimi' Çöpe atılmış kelimeler, absürt hezeyanlar!.. Ben de şimdi, antoloji.com'da yayımlanmış olan bütün şiirleri günün şiiri olarak ilan ediyorum. Ne gerek var has şiir için çile çekmeye!..

    Cevap Yaz
  • Arap Naci
    Arap Naci 11.04.2009 - 17:04

    bu yazının tartışılacak bir temeli yok

    ne örgüsü ne dokusu açısından şiir değil sadece bir yazı bu.

    akla ve kalbe geçirebildiği hiç birşey yok.

    radyoda öyle şarkılara denk geliyorum ki anlamsız içeriksiz hiçlik tekrarları.

    onlardan biri gibi

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 11.04.2009 - 16:59

    Ben şiire yoğunlaşmaya çalışıyorum, siz dürtüyorsunuz bakın. Damda dalaşmak adında bir yazım var. Eğer bu konuları ille tartışalım derseniz damda dalaşmam, binanın temellerinden başlarım konuşmaya. Çünkü temelde anlaşamazsak kiremitleri yerleştirmeye çalışmak kadar anlamsız bir tartışma olamaz. Siz bilirsiniz.

    Evet mi, hayır mı.
    Ben buradayım, ama tartışmayı ben başlatmayacağım.

    Cevap Yaz
  • Arap Naci
    Arap Naci 11.04.2009 - 16:53

    Sevgili E.Kurul'a katılmamak mümkün mü?

    Okunan okul vs şairin şair şiirin de şiir olmasını belirlemiyor
    Tanınmış Türk şairleri içinde ilkokul mezunu olanlar mektep görmeyenler vardır.

    Kaldı ki El Ezher Ahmet Murat beyin dilini hatta düşünce yapısını bozmuş dahi olabilir.

    El ezher'in yüzü suyu hürmetine,iki at bir kozalak iki kabuktan oluşan bu yazıya şiir mi diyelim?

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr 11.04.2009 - 16:51

    Değiştirmedim. Ne haddime. Böyle okursak nasıl oluyor diye merak ettim:

    gidiyorum
    atımı giydirip kırmızıyla ve kanla
    onbeş yaşımın bayrağıyla atlayıp çitlerden,
    kireçlerde, elma kabuklarında söndürüp uykumu
    hevesin aşıladığı -bir şeyde- bir şeyi...

    uzatınca boynumu
    garson
    bu gece öpmeler olsun anneden
    ve bitkilerimi yıkayan bir bitkidir (gibi) kar, yeniden
    cebimde kozalaklarla uyumuşum gibi kokuyorum,
    canıma,
    (yani) kalkınan bir ovaya bakarak
    kuşlar sevgiyle taşıyorlar hafifliklerini

    dereboylarında demek (ki) ... ne güzel(!)
    (Tamam,) öyleyse dereboylarında
    ulu çamlarda ve sert kabuklarda
    güneşe seslenerek dinlenen bir aile ruhu...
    (bunu) sevdim!
    usulca patikalarda,
    yılanlardan (belki daha) uykulu toprakta
    tabiatı boydan boya ısıtan bir atın ruhu...
    (bunu -da-) sevdim
    avuçla içilen bir aynayı tartıyorum,
    denedim ben
    bir gitmeyi bir sabaha dikerken
    acıkan (sabaha)

    Yaw Emrah...
    Tevbe edeni Allah affediyor da onun affettiğini sen, eski bir Türk filmi ismindeki gibi affedemiyor musun? :)

    Allah Affeder Ben Affetmem / Cihangir Gaffari

    Küçüktüm, babamın inş. malz. dükkanı karşısındaki sinemada bu afişi gördükçe böyle söz mü olur diye düşünürdüm, ondan hatırımda kalmış. Yıllar sonra, kendi kendime, doğru dedim: Allah affediyor, kul etmiyor :)

    Cevap Yaz
  • Enver Özçağlayan
    Enver Özçağlayan 11.04.2009 - 16:37

    Günün şiiri olmaya uygun görülen bu sözlerin;'kalkınan bir ovaya bakarak kuşlar/ sevgiyle taşıyorlar hafifliklerini' mısralarının dışında anlam bütünlüğü ve şiirsellik taşıyan bir sözcüğüne rastlayamadığımı üzülerek ifade ediyorum.Şairim diye şiir yazmaya yeltenenlerin, artık biraz hizaya gelmelerinin de şart olduğunu hatırlatmak istiyorum.
    Sevgilerle...

    Enver Özçağlayan

    Cevap Yaz
  • Akif Tütüncü
    Akif Tütüncü 11.04.2009 - 16:33

    kutlarım

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta