gidiyorum atımı giydirip kırmızıyla ve kanla
onbeş yaşımın bayrağıyla atlayıp çitlerden,
kireçlerde, elma kabuklarında söndürüp uykumu
hevesin aşıladığı bir şeyde bir şeyi
uzatınca boynumu garson bu gece
öpmeler olsun anneden ve bitkilerimi
Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Devamını Oku
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Antoloji yönetimine teklifim: günün şiiri nin altına yazılan, günün şiiriyle ilgisi olmayan ve bence çok güzel ve farklı konulara açıklık getiren konuları içeren mesajları yeni bir bölüm açarak oraya taşıyıp, taşınan mesaj yerine taşınılan adres bırakılarak ulaşımın sağlanması,siteye güncel bir bölüm kazandıracaktır.
Böylelikle günün şiirinin altı farklı konularla kirlenmeyecek aynı zamanda isteyen arkadaşlar sohbet ortamında bilgilerini paylaşabileceklerdir.
Sadece bir öneri.
Naci Bey, nazik mesajınız için NFK hakkında, teşekkür. Fakat dine dönmenin gerekçesi asla bu olamaz. Zira din veya dinsizlik, iman veya imansızlık bir kimliktir. Bireysel kimlik de değildir. Hayatın bizi içinde boğduğu tali meseleler bizleri asli meseleden sürekli uzaklaştırırlar. Oysa asli mesele nedir? Ben kimim, neden varım, bu var olmak, öncesinde olmamış olmamak, sonrasında olmayacak (veya olacak olmak) neyin nesidir diye sormaktır. Bu soru bireysel değil, evrenseldir. Hayat ne kadar vakıa ise, onun ne anlamına geldiğini bilmeden ölümle tanışmak o kadar affedilmez bir kusurdur. Karar ne olursa olsun. Bu konuyla ilgilenmemek kusurdur.
O halde, bu anlamda, (ve zannımca) içki ve kumara düşerek sefilleşen bir hayat eğer onu bu arayışa itmişse o döneme nasıl bakmalıdır? Neyin kimi nereye götüreceğini gitmeden önce bilemezsiniz. Neyin olacak ne için olmakta olduğunu da.
Ürkünç şiir...
Bu tam o türden olanlarından değil.
Ama şudur söylemeye çalıştığım:
------
İşte bir rüyâ
Hattâ bir kâbus
Peşimde biri var:
Kâtil nâmussuz!
Gırtlağımı sıkıp
Korktukça daha,
Daha bir sıkıyor,
Bir de kahkaha
Lâkin oynadığı
Hep, sadece bu:
Tuttukça boğmaca,
Kaçtıkça pusu
Neden bitirmiyor,
Öldürmüyor bu?
-
Ahmak değil, ondan...
O da biliyor:
Bu... Benim rüyâm!
-------
Hayatın biza yaptığı bu. O bu rüya sürdükçe mevcut olacak. Öyleyse bize ne düşüyor, kabustan kurtulmak için kabusta olduğumuzu anlamaktan (veya benim gibi bir karara varmayacak olanların kendi kararlarına varmalarından) başka?
En kötü kararın kararsızlık olduğu söylenir.
Hayır, en kötü karar, verilmesi gereken bir kararın bulunmadığını düşünmektir...
Naime hanıma cevaben Necip Fazıl konusuna gelince,tabidir ki herkesin dindarlığı dinsizliği kendisine.Biz Ustalarımızın yaşayış biçimleri ile ilgili değiliz.Onların neyi nasıl yazdıklarıyla ilgiliyiz.
İyi şairlerin sıradışı kişiler oldukları da muhakkak.
Dünyada ve Türkiyede git şair ol okulu yok.
Necip bey zengin bir ailenin ferdidir.Pariste öğrenim gördüğü sırada sosyalizme ilgi duymuş fakat bu sırada içki ve kumara musallat olmuştur.Dine dönmesinin tek gerekçesi içine düştüğü müptezel yaşamdan kurtulma kararıdır.Aklıyla yapamadığını vicdanına yeni bir yüklemeyle yüklemiş ve her iki beladan da kurtulmuştur.
Değerli ustanın şiirleri ne kadar şiir örneği ise bu yazı da o kadar değil
Bu şiir-ki şiir demek kesinlikle doğru değil- günün şiiri seçildi.Günün şiirleri hangi ölçütlere göre seçiliyor anlayamıyorum:anlam yok,teknik yok,derinlik yok, uyum yok, duygu yok... Rastgele sıralanmış sözcükler yığını... 'uzatınca boynumu garson bu gece/öpmeler olsun anneden ve bitkilerimi' Çöpe atılmış kelimeler, absürt hezeyanlar!.. Ben de şimdi, antoloji.com'da yayımlanmış olan bütün şiirleri günün şiiri olarak ilan ediyorum. Ne gerek var has şiir için çile çekmeye!..
bu yazının tartışılacak bir temeli yok
ne örgüsü ne dokusu açısından şiir değil sadece bir yazı bu.
akla ve kalbe geçirebildiği hiç birşey yok.
radyoda öyle şarkılara denk geliyorum ki anlamsız içeriksiz hiçlik tekrarları.
onlardan biri gibi
Ben şiire yoğunlaşmaya çalışıyorum, siz dürtüyorsunuz bakın. Damda dalaşmak adında bir yazım var. Eğer bu konuları ille tartışalım derseniz damda dalaşmam, binanın temellerinden başlarım konuşmaya. Çünkü temelde anlaşamazsak kiremitleri yerleştirmeye çalışmak kadar anlamsız bir tartışma olamaz. Siz bilirsiniz.
Evet mi, hayır mı.
Ben buradayım, ama tartışmayı ben başlatmayacağım.
Sevgili E.Kurul'a katılmamak mümkün mü?
Okunan okul vs şairin şair şiirin de şiir olmasını belirlemiyor
Tanınmış Türk şairleri içinde ilkokul mezunu olanlar mektep görmeyenler vardır.
Kaldı ki El Ezher Ahmet Murat beyin dilini hatta düşünce yapısını bozmuş dahi olabilir.
El ezher'in yüzü suyu hürmetine,iki at bir kozalak iki kabuktan oluşan bu yazıya şiir mi diyelim?
Değiştirmedim. Ne haddime. Böyle okursak nasıl oluyor diye merak ettim:
gidiyorum
atımı giydirip kırmızıyla ve kanla
onbeş yaşımın bayrağıyla atlayıp çitlerden,
kireçlerde, elma kabuklarında söndürüp uykumu
hevesin aşıladığı -bir şeyde- bir şeyi...
uzatınca boynumu
garson
bu gece öpmeler olsun anneden
ve bitkilerimi yıkayan bir bitkidir (gibi) kar, yeniden
cebimde kozalaklarla uyumuşum gibi kokuyorum,
canıma,
(yani) kalkınan bir ovaya bakarak
kuşlar sevgiyle taşıyorlar hafifliklerini
dereboylarında demek (ki) ... ne güzel(!)
(Tamam,) öyleyse dereboylarında
ulu çamlarda ve sert kabuklarda
güneşe seslenerek dinlenen bir aile ruhu...
(bunu) sevdim!
usulca patikalarda,
yılanlardan (belki daha) uykulu toprakta
tabiatı boydan boya ısıtan bir atın ruhu...
(bunu -da-) sevdim
avuçla içilen bir aynayı tartıyorum,
denedim ben
bir gitmeyi bir sabaha dikerken
acıkan (sabaha)
Yaw Emrah...
Tevbe edeni Allah affediyor da onun affettiğini sen, eski bir Türk filmi ismindeki gibi affedemiyor musun? :)
Allah Affeder Ben Affetmem / Cihangir Gaffari
Küçüktüm, babamın inş. malz. dükkanı karşısındaki sinemada bu afişi gördükçe böyle söz mü olur diye düşünürdüm, ondan hatırımda kalmış. Yıllar sonra, kendi kendime, doğru dedim: Allah affediyor, kul etmiyor :)
Günün şiiri olmaya uygun görülen bu sözlerin;'kalkınan bir ovaya bakarak kuşlar/ sevgiyle taşıyorlar hafifliklerini' mısralarının dışında anlam bütünlüğü ve şiirsellik taşıyan bir sözcüğüne rastlayamadığımı üzülerek ifade ediyorum.Şairim diye şiir yazmaya yeltenenlerin, artık biraz hizaya gelmelerinin de şart olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Sevgilerle...
Enver Özçağlayan
kutlarım
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta