Acıkmak Her Dilde Acıkmaktır

kahkaha
her dilde
kahkaha değil midir?
Hıçkırık
her dilde
hıçkırık?
Peki ya
esnemek,
hıgıdık,
hapşuruk,
ıslık çalmak,
alkış tutmak,
gel işareti yapmak,
dur işareti yapmak,
güle güle anlamında el sallamak,
avucunu döndürerek deli işareti yapmak.

Tüm bunların hepsinin;
Ayrı bir coğrafyası,
ayrı bir dini,
Ayrı bir bayrağı,
ayrı bir dili mi var?

Peki biz insanları,
ülkeleri,
milletleri,
hatta ırkları
birbirimizden ayıran nedir?
Genlerimiz mi?
Geleneklerimiz mi?
Yoksa bencilliğimiz mi?

Dünya denen sofraya
hep birlikte
kardeşçe
oturmamızı engelleyen nedir?

Bir düşünün bakalım…

Acıkmak
her dilde
acıkmak değil midir?
Doymakta
her dilde doymaktır ama
hep beraber değil
ne yazık ki.

Yudumunuzu bırakırken
dudaklarınızın arasına,
Açlıktan ağlayan
bebeler gelsin gözünüzün önüne.
Şimdi yiyebiliyorsanız yiyin bakalım afiyetle.

Ölmek her dilde ölmektir.
Bundan ötesiyse:
sadece palavra.