Yası matem ayı muharremin en önemli bölümünü oluşturan muharrem orucu ile birlikte bir aşure daha sona erdi.
İslamın, Alevi/Bektaşi yorumuna, kültürüne, gidişatına, koluna mensup insanlar Hz. Hüseyin’ in Kerbela’ da şahadeti nedeniyle on beş gün yas orucu tuttular. Her yıl olduğu gibi kurban bayramından on yedi gün sonra başlayan, on beş yas orucunun ilk üç gününde Emir Müslim’ in (Müslim-i Akil, Hz. Hüseyin’ in musahibi) iki kölesi ve iki çocuğu ile birlikte Kerbela faciası öncesi katledilişinin aşkına niyet edildi. Kalan on iki günde ise Kerbela çölünde şehit edilen Hz. Muhammed’ in sevgili torunu Hz. Hüseyin’ in ruhu için eller semaya açıldı.
Kerbela vahşetinde Hz. Hüseyin ile birlikte ev halkının tamamı aç, susuz bırakılıp eşi, çocukları, yakın akrabaları, sabi sübyanları da şehit edildi. O kıyımdan sadece kundakta bulunan Celal Abbas kaçırılarak kurtarıldı ki, Hz. Hüseyin’ in soyu ondan üreyip devam etti.
İşte bu vahşete duyulan derin ve manalı saygı nedeniyle Alevi/Bektaşi toplumu bu yıl da yas orucunu icra etti.
Allah cümle canın ibadetini, yakarışını kabul ve makbul eyleye…
Bu sene muharrem orucu geçmiş yıllardan daha farklı bir biçimde, oldukça yoğun olarak icra edildi. Medya, yası matem ayına ve muharrem orucuna karşı ilgisiz kalmadı. Gerek Alevi/Bektaşi kültürüne yakın olduğunu iddia eden televizyon, radyo, gazete ve dergiler, gerek devletin resmi yayın organı da olan TRT, gerekse diğer basın yayın kuruluşları konuyu sürekli sıcak ve samimi tuttular.
Konunun bu kadar gündemde tutulması Alevi/Bektaşi kültürünün gösterişten uzak, mütevazı hoş görüsüne ters gelecek niteliğe büründürülmeye çalışılmasına rağmen genel anlamda olumlu olmuştur.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Sabahın ilk ışıkları ışımadan okudum yazını bir solukta!Okudukça coştum, bu konulara karşı nasılda ağır bir ilgim olduğunu anladım.Sağol olur mu?Daha çok uzun yıllar beraber yürümek dileğiyle...M.Ş.ÖZBAŞ
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta