kof bir ten ayartması olabilir bakın bu bronz
balkıması
billur gibi bir şey bu natıka bu harflerin harf oluşu
kimi anlatsa bütün değil
ışımaz öpmekle geçilen mücehhez yerler
bakın bu yara başka yara ismail'in ardından
bu yara tütünlere ıslak banılan
çiğ bir terekeden düşen şey bana düşünün nedir
daha nesini emeklesin bu morumsu kibir
daha nesini övsün kaya gibi sağlamsa
katlanmış demektir ismail buna
kapı gibi şahitleri var işte
külleri şurda savrulan
külleri acele bir hallaçla
o ne cinnettir öyle
ululuk etmesin kimse sular seller gibi ezberiz
işte ezberlenecekse;
mutluluk bile hormon mevsimi değilse
koçanından kim çıksa
(bir kere dönüp baksa geriye boğulacak
(bir kere çıksa düş gören kim varsa kör olacak
(bir kere huysuzdur gür sakalları alımlı oğlan
tabelasız dükkanlarda geçmiştir çıraklığı
sütliman efendilikler diken terzinin yanında
huysuz oğlan bir göğü dikmesini bilmez hâlâ
şöyle evire çevire
canım atlastan
sonra tepeleri terk edilmiş adam susmalı biraz
olur o kadar olacak
hem susmak arınmadır bazen
sık bakmazmış saatine bakmasın kime ne
sadağındaki küftür ancak bakıp delirmediği
iyisi mi karanfilli bir şiir beğenmeli kayıplar için
o kumral güzeli kul direnirken kendi hakkında
gerisi önemsiz ve kasıntı ne varsa
çünkü kaburgasından vurulup
gün doğusundan vurulup
zifir gibi vurulup avunduğudur
apaçık
Kayıt Tarihi : 3.7.2013 21:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)