Eski tozlardan bir yorgunluk duyarım
Üveyikler burçak örtünür iştahla
Oradayım akşama kınala elini lafını
Biraz koyun kekiği biraz oğlan otu
Kâfidir bozkırı anlatmaya
Al işte yeleğim sözcükler ise yanı başımda
Elleme hiç zamana küflensin tuzda
Gökyüzü açık maviden hüzne döner
Balkonlar terler avlular güneşe soyunur
Böceklerin boşluklarını elle ilkin
Sabaha eğilmiş ikindi sonunun güleç sesini
Bir atmaca gökyüzünü çekip alır
Bir mektup o göçüğü…
Kuşların doğum anı gibi bir zamanda gel
Her zaman bir acemiliktir yazın gelişi
Bir kuş konar
Hem kırgınlık hem sevinç o gönülsüzlüğe, hem deli…
Kimi ölçersin sonra gülden artanı ölç
Yüzün senin gün ortası kavşağı
Sözlerin darasız mıydı hareli sözlerin
(Akatalpa, Ekim 2012, Sayı 154)
Musa ÖzKayıt Tarihi : 6.10.2012 11:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!