''ABD artık hileye başvurma gereğini duymuyor. Kartlarını masaya açık açık ve korkusuzca seriyor, ne Birleşmiş Milletler'e, ne uluslararası hukuka aldırıyor, ne de kendisine karşı yapılan eleştirilere kulak veriyor. Öyle yapmayı bir güvensizlik sayıyor ve yersiz buluyor! Küçük kuzusu, patetik ve miskin. Büyük Britanyanın meleye meleye peşinden gitmesi ona yetiyor.''
Bu sözler 2005 Nobel Edebiyat ödülünü kazanan HAROLD PİNTER'in... Ödülünü almak için Stockholm'e gelmemiş, kasete okuduğu bir sesleniş göndermiş ve Nobel söylevi olarak toplantıda okunmuş! ... Nobel kazanan yazarların yaptıkları konuşmalar her zaman büyük ilgi toplamıştır. Çünkü insanlığı ilgilendiren dünya sorunları karşısında edebiyatçılar asıl durumu birinci derece de insan olma sorumluluğudur.
01 - Dünya edebiyatçıları Nobel almayı bir başarı olarak algılayıp övünüp, böbürlenip ulusu ve ülkesi alehine o ö dülü kendilerine verenlere şirin görünüp onların emperyalist amaçlarına hizmet etmek yerine, tam aksine ciddi ve kararlı bir duruş sergilerler ve Antiemperyalist safta yerini bir kere daha ispatlarlar. İşte nobeli almak de aldıktan sonra taşıyabilmek olgunluğu budur. Oysa Türkiyeli yazar ödülünü almağa oraya gidecektir ve daha önce ki konuşmalarına benzer, kendi ulusunu ve ülkesini aşağılayan rencide eden söylemlerde bulunacaktır. Kendisinden önce Nobel alanların gösterdiği onurlu, antiemperyalist duruşu sergileyemeyeceği kanısındayım. İştesırf bu nedenle bile bu ödül Türk edebiyatına verilmediği gibi Türk edebiyatçısını da onore etmemektedir. Sanırım şimdi karşı tepkilerimizin nedeni daha somut yerine ulaşmıştır.
02 - Edebiyat toplumcu - gerçekçi olmak zorunda değildir, edebiyatın böyle bir sorumluluğu da yoktur. Edebiyat başka bir amaç için kullanılamaz, hele hele ssyo,politik olamaz diyen sayın dostlarımıza nobel edebiyat ödüllü edebiyatçı HAROLD PİNTER'in söylevleriyle yanıt vermiş olalım. Böylece usta edebiyatçıların düşünceleriyle edebiyat ve edebiyatçının yerini ve duruşunu daha net görebiliyoruz.
Bu yazının hikayesi başlıklı alt yazıma sert tepki gösteren dostlarımız sanırım söz konusu alt yazının önem ve vurgusunu bu yazıyı okuduklarında daha net anlayacaklardır. Evet, aynı yazıda ki duygu ve düşüncelerimin arkasında sarsılmaz bir düşünce inancıyla durmağa devam ediyorum, ve edeceğimde. Bu insan olma sorumluluğumun bir gereğidir.
Saygılarımla.
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
biz ne söylersek söyleyelim.. tarih tecelli etti gitti sevgili dost.. esenlikle..
Ödülü alırken yaptığı konuşmada eline bir fırsat geçmişti.. Sanırım babasının bavuluna sığdıramadığı, bu topluma borcu olan özürleri yine es geçti..! Sanatçı olmak kolay değil, önce insan olmayı; ahde vefayı, aidiyet duygusunu kazanmış olmak gerek.. İnsan olmanın maşa olmakla becerilemeyeceğinin örnekleri tarihte çok..
Nobel ödülü kazanan şahsın, sizin beklediğiniz duruşu asla olmayacaktır...Türkiye aleyhindeki söylemleri ortada duruyor ve kendisini bunlarla bağlamıştır. Ödülle ilgili her şeyin kendisini ilgilendireceğini, Türk millet adına söz hakkı olmadığını düşünüyorum...Ondan olumlu bir davranış da beklemiyorum....
'Bir devlette şairler toplanıp bu konuları dile getirmediği müddetçe ve ABD yandaşalrı var olduğğu müdetçe bu iler öyle kolay kolay düzeltilemez. her zaman söylerim. abd nin AFGANİSTAN-IRAK VE MUSU da ne işi var?. Biz bu köpeğe haddini bildirmedikçe çekeceğimiz var. Biz sesimizi yükseltmediğimiz müddetçe daha çok kahrolacağımız var. Lakin başlar dik saflar sık yürekler bir çarpmağa başladığı anda üstünüze isterce binlerce köpek gelsin sonuç onlar için hüsran olur...Sonuç onlar için yıkım olur. Gönlünü ferah tut. Elbetteki bu katillein bir gün karşısına yine de YÜCE TÜRK MİLLETİ ÇIKACAKTIR. ÇÜNKÜ BU MİLLETİN KALBİNDENALLAH SVEGİSİ EKSİK OLMAMAIŞTIR OMAYACAKTIR. Bütün arkadaşlara selam ve sevgilermi sunar başarılar dilerim.... Esen kalnız ey MİLLET..ESEN KALINIZ.'
Duyarlılığınız için sizi tekrar kutluyorum. Elbetteki size katılan veya katılmayan olacaktır. Önemli olan tabiri caizse çürük yumurtaların seçilmesidir. Toplumumuz artık daha seçici olmaya başlamıştır buda işin sevindirici yanıdır. Selam ve saygılarımla
katılıyor.ve destekliyorum.üstad.
saygılar
Sanırım tepkilerin büyük çoğunluğu Pamuk'un yaptığı kısa konuşmasından ileri geliyor,
Nobel Edebiyat Ödülü ise belli bir süreçten geçtikten sonra yerine ulaştırılıyor, ki O.Pamuk'un konuşmalarından çok daha önceki bir süreçtir bu...
İki ayrı şeyi aynı kefeye koymamamız gerektiğine inanıyorum.
Ki ödülün kendisi kim ne derse desin adı üzerinde Nobel Edebiyat Ödülü'dür ve Türkiyeli yazarlardan Orhan Pamuk'a layık görülmüştür...
Bir maça gösterilen duyarlılık ! nedense böylesine önemli bir konuda tersyüz edilmek istenmektedir.
Türkiye toplumu böylesine uluslararası ödüle alışkın olmayan bir toplum, şunu söylemekte yarar var, bundan 40-50 yıl sonra belki kimse Pamuk'un ne söylediğini anımsamıyor olabilir ama Nobel Edebiyat Ödülü her daim bu toplumun anımsayacağı bir ödül olarak yerini koruyacaktır...
Sormak gerekir, bu ödülün öyle ya da böyle O.Pamuk'a yararı var da Türkiye toplumuna, edebiyatına yararı yok mu?... Ya da böylesine bir ödülün bu topluma ne zararı var?...
kendilerine karşı yapılan eleştirilere kulak vermiyorlar.......... düzen onların sanıyorlar
her fert kendine düsen sorumlulugu yerine getirirse o ülkenin refahi düzene girer..
İlk yazınıza da destek vermiştim, şimdide veriyorum... Bu olayı çok iyi incelemek gerek... Nedenleri önemlidir.... Duyarlılığınıza teşekkürler adaşım...
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta