ellerimde saçları ağrık, uykusuz
ve nevizade teraslarından düşürülmüş bir istanbul ağrısı..
kimsesiz bir şemsiye ani yağmurda rüzgardan kırılmış
kaldırımda çalan bir müzisyen şapkası melon..
sabaha karşı yitirilmiş kırmızı
gökyüzünde aklı bulanık, çaresiz martı çığlığı
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim