Gökyüzünde bir altın top
Birazdan belirecek
Çocuklar oynamakta, çocuklar koşmakta
Bahçede bekleyen zaman
Zil sesi çınlatacak kulakları
Ve hepsi birden zıplayacak hop hop
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Ve maviler gri olacak
Çocukların narin tenlerinde
Pembeler sarıya dönecek
Kadınların pembe yüzlerinde
Bulutlar kaplayacak gökyüzünü
Ve güneş korkup kaçacak
Bir ekmeğe bir damla zehir/ biteviye
Meryem Şahin
Seni kutlarım Şaire kızım ! . . .
Geçim koşullarını, sonuçlarını , akıcı bir Türkçe ile ne güzel dizelemişsin . . .Evine mutluluklar girsin.
Türkiyemdeki tüm yuvalardan üzüntüler uzak olsun ! . . .
www.nevzatbilgic.com
emeğine yüreğine sağlık harika dizeler hep yaşanmışlıklar işlenmiş.kalemin yüreğin var olsun tebrikler.
güzel bir şiir özellikle sonu çok güzel tebrikler saygın ve duyarlı şair
duyarlı yüreğini ve şiirine tebrikler
Yerleşik hayatın hüküm sürdüğü her yerde, insanoğlunu değişik şekillerde etkilemiş olan şiir, farklı tanımlamalarla bugüne kadar gelmiştir. Denilebilir ki şair sayısı kadar şiir tanımı vardır.
Zira hevasına boyun eğen bir kişinin, şeytanın tuzağına düşmesi ve onun oyuncağı olması çok kolaydır. Şeytanın yönlendirdiği insan, sapmış ve azmış bir insandır.
Şairler, kemal-i hayretle, işlerine yarayan her vadiye giderler ve ağzına gelen her şeyi söylerler. Meselâ, bir kimseyi methettikten sonra zem, zemmettikten sonra methetmekten, tahkirden sonra tazim ve tazimden sonra tahkir etmekten çekinmezler ve efallerinde vaki olan tenakuzdan asla utanmazlar ve sözleriyle de asla hak aramazlar, işlerine nasıl gelirse öyle söylerler.”
Zulüm, hiçbir coğrafyada, hiçbir şekilde tasvip edilemez ve insana yakışan bir davranış biçimi değildir. Zulüm payidar olmaz. Zalim de öyle… “Zulüm ile abat olanın, ahiri berbat olur.”. Şairlere, zulüm karşısında kendini savunma hakkı verilmiştir. Bu istisna şu manaya gelmez: Şiir, sadece bir başkaldırı, bir isyan, bir zulme karşı savaşma aracıdır. Hayır! Şiirin görevi sadece bu değildir.
Hayal, dinen haram olmadığı gibi zararlı da değildir. Tasvip edilmeyen ve muzır olan hayalperest olmaktır. Hayali olmayan insanın şair olması ve şiiri yakalaması muhal gibidir. Hayal, yerine göre ibadet hükmüne geçebilir. Hayal kurmak ve gaye-i hayal peşinde koşmak ayrıdır; hayalperest olmak yine ayrıdır. Birincisi, zararsız hatta gereklidir; fakat ikincisi muzırdır. Hayallerin en önemli özelliği, gerçekleşebilir olmalarıdır. Hayal kurmak; insanın ufkunu açar, ümidini kamçılar; ancak hayalperest olmak, hayalle hakikati karıştırmak demektir. Hayalperest bir kimse, hakikatten uzaklaşır ve böyle bir kimse, kelimenin tam manasıyla şaşkın şaşkın dolaşır. Kur’an, bu tavrı tasvip etmiyor.
Sadece şiirde değil, bütün edebî eserlerde hardal tanesi kadar da olsa hakikat bulunmalıdır. Her edebî eser; hakikatten söz etmese bile, hakikat üzerine inşa edilmelidir. Hayal, eseri süsler; yeter ki o eserde zerre miktar hakikat olsun. Temsilî ve hayalî hikâyeciklerle, çok büyük hakikatlerin anlatıldığı bir gerçektir. Yeter ki her hayalin, hakikate dönük bir yüzü olsun. Her hayalde, bir hakikat danesi bulunmalıdır.. Müslüman bir edip (şair ya da nasir) hayalperest davranamaz. Hayalperestliğin ifrat noktalarından biri kabul edebileceğimiz “fantezi” peşinde koşamaz.
Nazmın veya nesrin ayrı ayrı vadilerine dalarak, ‘romantizm, realizm, rasyonalizm…’ deyip esas mevzuyu ve muhtevayı, mana ve gayeyi bir tarafa bırakır, şaşkın şaşkın sağda-solda dolaşırlar.”
.” Demek ki doğru ve yanlış meselesinde şairin kendisine bir istikamet belirlemesi önemlidir.
Şiir, bir bakıma “sözü güzel ve farklı söyleme sanatı” nın adıdır. Şair, kelimelere farklı manalar yükleyebilir, kelime oyunlarına yer yer başvurabilir, mübalağa da yapabilir. Ne var ki, yalan söyleme hakkına sahip değildir. Yalan söylemek, aslında bir hak da değildir. Şair, yapmadığı şeyi söylememelidir.
Meryem hanım yaşadığımız günler bunlar.Diğer adı gerçeğimiz.Yani hayatın engebelerine karşı direnişimizdir.Ne güzel dile getirmişsiniz.
Kutluyorum ve sizi okumak güzel diyorum...Saygılarımla....
Yağmur damlaları acımtrak
Çiçekler ellerini açıp beklemede
....yüreğinize sağlık..
Ne acı değilmi güneşi bile korkutup kaçırır olduk biz insanlar.Duyarlı şiirinizi tebrik ediyorum.
Ve maviler gri olacak
Çocukların narin tenlerinde
Pembeler sarıya dönecek
Kadınların pembe yüzlerinde
Bulutlar kaplayacak gökyüzünü
Ve güneş korkup kaçacak
Bir ekmeğe bir damla zehir/ biteviye
ve bu mücadele sürüp gidecek....
yüreğinize sağlık
tebrikler ve saygılar
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta