Bir yerleriniz yaralanmıştır mutlaka, ya düşmüşünüzdür çocukken, ya da incinmişinizdir aşıkken
Kapanmaz sandığınız ne yaralar kapanmıştır
Durmaz sandığınız ne kanlar pıhtılaşmıştır kabuk bağlayıp
Hani efkar bir sis gibi çöktüğünde başınıza
Bir yüz ararsınız
Tüm yüzlerle yerdeğiştiren gözlerinizde
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
hemşehrim, şiirlerinizi dolaşıp giderken selamlarımı ve nice uzun yıllar mutlu yaşamanız dileğiyle yaş gününüzü tebrik ederim
Yaşananlar zamana karışır
Ve insan yeni acılar için
Geçmiş acılara alışır
İç güdüsel olarak canlıların devrilmeden hayatta kalma çabaları sonucu olsa gerek. Ama duyarlı insanlar aslında alışmıyor, sadece toyluklarında nedenlerini anlayamadıkları çarpıklıkların kirli iç yüzlerini öğreniyor. Alışmıyor, yazılarla, şiirlerle, haksızlıklara tepkiyle acılara tepki veriyor...
Alışmıyor, alışmıyor. İnsan gibi insanların fıtratına ters çünkü
Saygılarımla
Aynur Baydar
Hani memleketinden millerce uzakta, memleket hasretiyle kavrulurken, hani olmaz ya bildik bir sima görür aniden ve o an nasıl dizlerin bağı çözülür ya.. İşte bu şiirde öyle buluyor insan kendini.. Belki bana düşmez sizin gibi değerli bir şairi tebrik etmek.. Sağ olun ve Var olun diyorum.
Gülsüm Tanrıverdi.
etkileyici bir final kutlarım
Ahmet Aksoy
Acı yine acı,'Kanayan yerleriniz görünmez karanlıkta
Yalnızsınızdır yalnızlıkla 'bu çok güzeldi...
çok haklısınız, kapanmaz sanılan ne yaralar kapanır...
kiminin izi kalır hiç geçmez, kimi iz bile bırakmaz...şair yüreğinize sağlık...harikaydı... :))
Yaşananlar zamana karışır
Ve insan yeni acılar için
Geçmiş acılara alışır.
Harika üstat öğreneceğimiz çok şey var
saygılarımla kalın halil manap
'yaşananlar zamanlara karışır Ve insan yeni acılar için Geçmiş acılara alışır' ..... uzun bir yolculuğa çıkardı beni bu şiir, hiç unutulmayacak sanılanlara, hiç kapanmayacağı düşünülen yaralara doğru... ve acılarımı tekrar yaşadım yüreğinizden kayıp şu kağıtlara can veren mısralarınızda.... tebrik etmek haddim değil, ancak teşekkür edebilirim... 'insan geçmiş acılara, yeni acılarla karşılaştığında daha çabuk alışıyor'
saygılarımla..
'Yalnızlığın atlıları
Boşanıp dizginlerinden
Karanlıkları getirirler doludizgin
Bir dönülmez sefere çıkar düşünceler
Tozduman içinde göz gözü görmez
Ve anlaşılmaz sesler
Çıkararak
Bağırarak
Haykırarak
Duyulmak istersiniz
Duyulmazsınız '
Saniyorum bu denli yalnizligi cekenler sayisizdir bu alemde... Zordur da... Kendimi yasadim bir an gecmiste... Sag ol. Daha önce okumama ragmen yine ayni duygularla okudum.
Yaşananlar zamana karışır
Ve insan yeni acılar için
Geçmiş acılara alışır.... söylenemsi gereken ne varsa buraya kapatilmis zaten.. ne deyim... yuregine saglik
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta