Acı Sevgi Şiiri - Yorumlar

Devran Demir
99

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

ACI SEVGİ

I.
ACI DENİZ

Ve say ki yaralı
bir gemiydim ben

Tamamını Oku
  • Saadet Ün
    Saadet Ün 13.10.2008 - 02:09

    Bu bir şiir değil bir kaç şiir...Bu okudukça derinliğine çeken bir şir...
    Bir kez daha gelmek tekrar tekrar okumak hiç sıkmadı beni. Geldim, bir kez daha okuyabilmek için geldim... Tümüyle şiiri kopyalayıp buraya eklemek için...
    Şiiri okurken hele de eklediğin müziği dinlerken okumak daha çok etkiledi beni...
    Yüreğin dert görmesin kardeşim.

    Tekrar tekrar kutluyorum.
    Saygımla

    Ve işte ŞİİR...

    ACI SEVGİ

    I.
    Ve say ki yaralı
    bir gemiydim ben
    ne yöne gideceğini bilmeyen
    gözyaşıyla dolu
    acı bir denizde
    vurulup batıran ömrünü

    say ki ya da
    yerini yurdunu şaşırmış
    bir çocuktum
    denizi olmayan
    acı bir diyarda
    bütün sevdikleri ölü


    II.
    Akşam oluyor
    vakit alaca hüzün
    havada usul ince bir yağmur
    kimsenin kimseyi gördüğü yok
    kendi sularında yitik herkes
    herkesin gerçeği kendine yük

    bense, o
    çoktan incinmiş duygularla
    hiç bilmediğim bir semtin
    ıslak ve karanlık sokaklarını
    adımlıyorum durmadan

    dayanılmaz oldu artık
    bu acı, bu hasret
    bu ayrılık

    ...

    bugün de bırakıp
    gidiyorum kalbim seni
    bugün de eksik dönüyorum
    bugün de yarım

    nerdesin / nerdesin / nerde
    ey yaralı ve yalnız
    yalnız ve uzak
    uzak ve gizli
    gizli ve gizemli kadın


    III.
    İçim içime sığmıyor
    ne yapsam çaresi yok
    bir kadını özlüyorum durmadan

    yüreğim usul usul kanıyor
    bir kadını özlüyorum durmadan

    böyle her akşam her akşam
    acı hasret gam

    bir kadını
    bir kadını özlüyorum durmadan


    IV.
    Yılgınım / her akşam
    birini... yorgun

    yılgınım/her sabah
    birini... yorgun

    yılgınım / her gün
    birini... yorgun

    yılgınım / her yerde
    birini... yorgun

    yılgınım / her şeyde
    birini... yorgun

    yılgınım / herkesde
    birini... yorgun

    yılgınım / bu kentte
    birini... yorgun


    V.
    Bir yıl gibi ömrümdesin
    ben seni nasıl unutayım

    bir yol gibi önümdesin
    ben seni nasıl unutayım

    bir ay gibi gecemdesin
    ben seni nasıl unutayım

    bir ateş gibi gözümdesin
    ben seni nasıl unutayım

    bir çivi gibi beynimdesin
    ben seni nasıl unutayım

    bir sızı gibi içimdesin
    ben seni nasıl unutayım

    bir ecel gibi peşimdesin
    ben seni nasıl unutayım

    ben seni
    ben seni nasıl unutacağım


    VI.
    Hasretine dayanılmayan
    hayaline doyulmayan
    bir an bile unutulmayan
    bir sevda bu

    varlığına mecbur eden
    yollarına mecnun eden
    beni benden sürgün eden
    bir sevda bu

    yaklaştıkça uzaklaşan
    uzaklaştıkça yakınlaşan
    tanımı tarifi olmayan
    bir sevda bu

    dilimi lâl eden
    kalbimi kül eden
    halimi zül eden
    bir sevda bu

    güneş gibi bakılamayan
    yıldız gibi tutulamayan
    hiçbir yoldan varılamayan
    bir sevda bu

    günümü hicran eden
    gecemi zindan eden
    ömrümü viran eden
    bir sevda bu

    beni bin kez öldüren
    beni bin kez doğuran
    acıdan acıya savuran
    bir sevda... bir sevda bu


    VII.
    Gecenin en geç en derin saatlerinde
    uzak yıldızların suskun gizeminde
    inanç ve hicran yüklü ezgilerde
    yaralı, yalnız ve buruk öykülerde
    seni arayan biri var

    günlerin bungun telaşında
    yitip giden kalabalıklar içinde
    baktığı gördüğü geçtiği
    her şeyde her yerde
    adım adım sokak sokak köşe köşe
    seni arayan biri var

    güneşin doğduğu yerde
    güneşin battığı yerde
    yağmurda rüzgarda denizde
    sana benzeyen herkeste
    seni anımsatan herşeyde
    seni arayan biri var

    ...

    adını koyamadığı hiç
    bir tarifsiz bağlılıkla / o
    uzak bir yakınlıkla bazen
    bazen yakın bir uzaklıkla
    sürüklenerek durgun ve dilsiz
    tanımsız bir duygu rüzgarında
    seni arayan biri var

    hiç bilmediği bir semtin
    uzun ve gürültülü caddelerinde
    büyük yapılar çarşılar içinde
    ara sokaklarda pazar yerlerinde
    deniz kıyılarında otobüs duraklarında
    içinde hep bir umut bir sızıyla
    seni arayan biri var

    dönüp sonra gerisin geri suskun
    o gün gün büyüyen bir ağrıyla derininde
    bulanık ve soğuk odalarda dalgın
    her akşam her akşam bakıp
    bakıp kaldığı o renkli hayal camlarında
    hep bir ümit bir arzuyla içinde
    seni arayan biri var

    unutup herşeyi yine kırık durgun
    gözünü kırpmadan saatlerce
    ayın geceyi ışıtan buruk güzelliğinde
    dalıp dalıp gittiği / o usul
    usul uzaklaştığı gerçeğinden
    içine gömdüğü binlerce sızılarla yeniden
    bir başka dünyaya geçerek sessiz
    kırık uykuları ıssız rüyaları boyunca
    seni arayan biri var

    ...

    yüreğinde bir ateş
    gözlerinde kül-duman
    sen
    bilsen de bilmesen de
    bu şehirde
    seni arayan
    biri var


    VIII.
    Seni düşündüm birden
    bozkır akıp akıp giderken
    çocukluğuma giden bir trenin
    kırık ve dalgın camlarından
    bir sabah erken


    IX.
    Sabaha karşı sessiz
    soğuk bir yağmurla
    açıyorsun bütün gece
    açmadığın pencereyi

    mavi suları solgun
    inceden titreyen
    üşüyen Haliç'e
    bakıyorsun uzun

    git diyorsun içinden
    git buradan artık
    senin burda işin ne
    kalbin.. oradayken


    X.
    Musluğun önünde
    yüzünü yıkıyorsun
    (aklındayım)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    dolmuşun içinde
    daldın yine
    (aklındayım)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    çarşı pazar sokak
    yazı öykü kitap
    (aklındayım)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    yorucu bir gündü
    eve dönüyorsun
    (aklındayım)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    ışıl ışıl bir
    ay gecede
    (aklındayım)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    ......

    Musluğun önünde
    yüzümü yıkıyorum
    (aklımdasın)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    dolmuşun içinde
    daldım yine
    (aklımdasın)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    yazı öykü kitap
    çarşı pazar sokak
    (aklımdasın)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    yorucu bir gündü
    eve dönüyorum
    (aklımdasın)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum

    ışıl ışıl bir
    ay gecede
    (aklımdasın)
    seni seviyorum
    (biliyorsun ya)
    mutluyum


    gün ağardı
    sabah oluyor
    (aklımdasın)
    seni çok seviyorum
    (biliyorsun ya)
    yorgunum


    XI.
    Nasıl anlatsam bilmiyorum
    pencereden bakıyorum
    yollarda ağaçlarda çatılarda
    buruk bir yağmur sessizliği

    nasıl anlatsam bilmiyorum
    soğuk bir rüzgar esiyor
    ''kuşlar'' çalıyor Edip'ten
    demlikte su kaynıyor

    nasıl anlatsam bilmiyorum
    akşamdan kalan ekmeği
    -nerdeyse gelirler-
    kuşlar için ufalıyorum

    nasıl anlatsam bilmiyorum
    sürekli dalıp gidiyorum
    gittikçe sararıyor yüzüm
    günlerdir konuşmuyorum

    nasıl anlatsam bilmiyorum
    nereye bilmiyorum
    gitmek hep
    gitmek istiyorum

    nasıl anlatsam bilmiyorum
    nasıl anlatsam bilmiyorum
    seni
    çok özlüyorum


    XII.
    Herşeye rağmen
    seviyor işte
    insan
    ...deniz
    herşeye rağmen

    herşeye rağmen
    yaşıyor işte
    insan
    ...deniz
    herşeye rağmen


    XIII.
    Söyleyemediğim
    bir söz gibisin içimde
    yazamadığım bir şiir
    haykıramadığım bir çığlık
    istesem de istemesem de
    bırakmıyor düşüncelerin beni

    çözemediğim
    bir sır gibisin içimde
    sağaltamadığım bir yara
    dindiremediğim bir sızı
    ne yapsam ne etsem de
    bırakmıyor sevdan beni


    XIV.
    Gözlerim ağrıyor yine
    gecenin yaralı yüzünde
    uğrun uğrun yitiyorum
    kurşuni bir sızıyla içimde
    yine sana sancılanıyorum
    ah bu susuşun

    ah bu susuşun diyorum
    ömrüme hicran susuşun
    her gün biraz daha
    gerer gibi yüreğimden
    beni bir çarmıha
    ah bu susuşun

    ah bu susuşun diyorum
    canıma yeten susuşun
    gün gün bir uçuruma
    -dilsiz ve derin-
    beni ayaklarımla
    ah bu susuşun

    ah bu susuşun diyorum
    ömrüme hicran susuşun


    XV.
    Denizlerde mi olmuyor artık
    denizlerde mi yetmiyor
    kalmadı mı sığınacak bir yerin
    korlar gibi bir sevgi
    usul usul dağlıyor mu seni

    gecelerde mi duymuyor artık
    gecelerde mi anlamıyor
    kalmadı mı tutunacak bir yerin
    dağlar gibi bir sevgi
    diri diri gömüyor mu seni

    öl artık be adam


    XVI.
    Ne yapsam çaresi yok
    gittikçe büyüyor hasretim
    ya ben seni kime şikayet edeyim

    ne yapsam yararı yok
    gittikçe tükeniyor takatim
    ya ben seni kime şikayet edeyim

    ne yapsam faydası yok
    gittikçe kararıyor gözlerim
    ya ben seni kime şikayet edeyim

    ne yapsam olmuyor işte
    sen değil misin tek ümidim
    ya ben seni kime şikayet edeyim


    XVII.
    Karanlık bir girdap gibisin
    biliyor musun
    her şeyi yutuyor ve susuyorsun
    hiçbir şey anlamıyorum senden
    korkutuyorsun artık beni


    XVIII.
    Böyle mi olmalıydı oysa
    her sevgiyle biraz daha ölüyorsun

    gecelerden başka sığınağın kalmadı
    her giden gün biraz daha yitiyorsun

    sen neden böyle çok düşüyorsun sevdalara
    ve neden unutmayı bilmiyorsun

    zaman diyorsun bekliyorsun çaresiz
    kanayan yarana gözyaşını basıyorsun

    nereye gitsen kurtulamıyorsun ondan
    unutmak istedikçe daha çok anımsıyorsun

    yetmiyor uykularını doldurduğu
    bir de gözlerini hayaliyle açıyorsun

    kimseler anlamıyor halinden
    nicedir içine içine ağlıyorsun

    dinmedi dinmiyor bu hasret
    ömründen ağır yorgunluğun

    sussan acı
    söylesen acı

    neylesen bu sevgiyle
    bilmiyor, bilmiyorsun


    XIX.
    Geçti sabahlar geceler geçti
    geçti sevinçler acılar geçti
    geçti herşey işte geçti
    bir sen geçmedin kadın

    geçti günler aylar geçti
    geçti uykular rüyalar geçti
    geçti herşey işte geçti
    bir sen geçmedin kadın

    geçti kışlar yazlar geçti
    geçti umutlar düşler geçti
    geçti herşey işte geçti
    bir sen geçmedin kadın

    geçti şarkılar şiirler geçti
    geçti mevsimler duygular geçti
    geçti herşey işte geçti
    bir sen geçmedin kadın

    geçti zaman geçti zaman
    geçti herşey geçti her şey
    bir sen geçmedin
    bir sen geçmedin
    kadın... kadın


    *Sonsöz Yerine*

    XX.
    Sevgisiz bir zaman içinde tanımış
    bir vefa duygusuyla gelmiştim sana
    hatırlar mısın

    acı dalgalarınla kırıp düşlerimi
    onulmaz yaralar açtın içimde
    hatırlar mısın

    ömrümde bir defa görmek istemiştim
    bir ateş gibi gözlerimde bıraktın
    unutabilir misin

    bir çocuk masumiyetiyle sevmiştim
    bir dağ katılığıyla üzerime yığıldın
    unutabilir misin

    sen beni değil
    kendini yıktın
    ...
    unutamazsın...




    (2007-2008)




    -

    Devran Demir

    Cevap Yaz
  • Saadet Ün
    Saadet Ün 06.10.2008 - 13:07

    Herşeye rağmen
    seviyor işte
    insan
    ...deniz..
    herşeye rağmen

    herşeye rağmen
    yaşıyor işte
    insan
    ...deniz..
    herşeye rağmen...



    HERŞEYE RAĞMEN YAŞANMALI...

    Hem beğeniyle hem de hüzünle okudum...

    Yüreğin dert görmesin.
    Tebrik ve saygımla

    Cevap Yaz
  • Hidden World
    Hidden World 04.10.2008 - 15:52

    OLDUKÇA DUYGUSAL. OLDUKÇA İÇTEN. OLDUKÇA AKICI. OLDUKÇA UZUN :))) AMA SÜRÜKLEYİCİ ÇOK ÇOK GÜZEL. HATTA MÜKEMMEL. YÜREĞİNE SAĞLIK....

    Cevap Yaz
  • Rifat Kaya
    Rifat Kaya 27.09.2008 - 05:05

    Çok değişik konu, hoş. Anlamı harika derinletmişsin.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta