ACI SEVGİ
I.
ACI DENİZ
Ve say ki yaralı
bir gemiydim ben
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Bu bir şiir değil bir kaç şiir...Bu okudukça derinliğine çeken bir şir...
Bir kez daha gelmek tekrar tekrar okumak hiç sıkmadı beni. Geldim, bir kez daha okuyabilmek için geldim... Tümüyle şiiri kopyalayıp buraya eklemek için...
Şiiri okurken hele de eklediğin müziği dinlerken okumak daha çok etkiledi beni...
Yüreğin dert görmesin kardeşim.
Tekrar tekrar kutluyorum.
Saygımla
Ve işte ŞİİR...
ACI SEVGİ
I.
Ve say ki yaralı
bir gemiydim ben
ne yöne gideceğini bilmeyen
gözyaşıyla dolu
acı bir denizde
vurulup batıran ömrünü
say ki ya da
yerini yurdunu şaşırmış
bir çocuktum
denizi olmayan
acı bir diyarda
bütün sevdikleri ölü
II.
Akşam oluyor
vakit alaca hüzün
havada usul ince bir yağmur
kimsenin kimseyi gördüğü yok
kendi sularında yitik herkes
herkesin gerçeği kendine yük
bense, o
çoktan incinmiş duygularla
hiç bilmediğim bir semtin
ıslak ve karanlık sokaklarını
adımlıyorum durmadan
dayanılmaz oldu artık
bu acı, bu hasret
bu ayrılık
...
bugün de bırakıp
gidiyorum kalbim seni
bugün de eksik dönüyorum
bugün de yarım
nerdesin / nerdesin / nerde
ey yaralı ve yalnız
yalnız ve uzak
uzak ve gizli
gizli ve gizemli kadın
III.
İçim içime sığmıyor
ne yapsam çaresi yok
bir kadını özlüyorum durmadan
yüreğim usul usul kanıyor
bir kadını özlüyorum durmadan
böyle her akşam her akşam
acı hasret gam
bir kadını
bir kadını özlüyorum durmadan
IV.
Yılgınım / her akşam
birini... yorgun
yılgınım/her sabah
birini... yorgun
yılgınım / her gün
birini... yorgun
yılgınım / her yerde
birini... yorgun
yılgınım / her şeyde
birini... yorgun
yılgınım / herkesde
birini... yorgun
yılgınım / bu kentte
birini... yorgun
V.
Bir yıl gibi ömrümdesin
ben seni nasıl unutayım
bir yol gibi önümdesin
ben seni nasıl unutayım
bir ay gibi gecemdesin
ben seni nasıl unutayım
bir ateş gibi gözümdesin
ben seni nasıl unutayım
bir çivi gibi beynimdesin
ben seni nasıl unutayım
bir sızı gibi içimdesin
ben seni nasıl unutayım
bir ecel gibi peşimdesin
ben seni nasıl unutayım
ben seni
ben seni nasıl unutacağım
VI.
Hasretine dayanılmayan
hayaline doyulmayan
bir an bile unutulmayan
bir sevda bu
varlığına mecbur eden
yollarına mecnun eden
beni benden sürgün eden
bir sevda bu
yaklaştıkça uzaklaşan
uzaklaştıkça yakınlaşan
tanımı tarifi olmayan
bir sevda bu
dilimi lâl eden
kalbimi kül eden
halimi zül eden
bir sevda bu
güneş gibi bakılamayan
yıldız gibi tutulamayan
hiçbir yoldan varılamayan
bir sevda bu
günümü hicran eden
gecemi zindan eden
ömrümü viran eden
bir sevda bu
beni bin kez öldüren
beni bin kez doğuran
acıdan acıya savuran
bir sevda... bir sevda bu
VII.
Gecenin en geç en derin saatlerinde
uzak yıldızların suskun gizeminde
inanç ve hicran yüklü ezgilerde
yaralı, yalnız ve buruk öykülerde
seni arayan biri var
günlerin bungun telaşında
yitip giden kalabalıklar içinde
baktığı gördüğü geçtiği
her şeyde her yerde
adım adım sokak sokak köşe köşe
seni arayan biri var
güneşin doğduğu yerde
güneşin battığı yerde
yağmurda rüzgarda denizde
sana benzeyen herkeste
seni anımsatan herşeyde
seni arayan biri var
...
adını koyamadığı hiç
bir tarifsiz bağlılıkla / o
uzak bir yakınlıkla bazen
bazen yakın bir uzaklıkla
sürüklenerek durgun ve dilsiz
tanımsız bir duygu rüzgarında
seni arayan biri var
hiç bilmediği bir semtin
uzun ve gürültülü caddelerinde
büyük yapılar çarşılar içinde
ara sokaklarda pazar yerlerinde
deniz kıyılarında otobüs duraklarında
içinde hep bir umut bir sızıyla
seni arayan biri var
dönüp sonra gerisin geri suskun
o gün gün büyüyen bir ağrıyla derininde
bulanık ve soğuk odalarda dalgın
her akşam her akşam bakıp
bakıp kaldığı o renkli hayal camlarında
hep bir ümit bir arzuyla içinde
seni arayan biri var
unutup herşeyi yine kırık durgun
gözünü kırpmadan saatlerce
ayın geceyi ışıtan buruk güzelliğinde
dalıp dalıp gittiği / o usul
usul uzaklaştığı gerçeğinden
içine gömdüğü binlerce sızılarla yeniden
bir başka dünyaya geçerek sessiz
kırık uykuları ıssız rüyaları boyunca
seni arayan biri var
...
yüreğinde bir ateş
gözlerinde kül-duman
sen
bilsen de bilmesen de
bu şehirde
seni arayan
biri var
VIII.
Seni düşündüm birden
bozkır akıp akıp giderken
çocukluğuma giden bir trenin
kırık ve dalgın camlarından
bir sabah erken
IX.
Sabaha karşı sessiz
soğuk bir yağmurla
açıyorsun bütün gece
açmadığın pencereyi
mavi suları solgun
inceden titreyen
üşüyen Haliç'e
bakıyorsun uzun
git diyorsun içinden
git buradan artık
senin burda işin ne
kalbin.. oradayken
X.
Musluğun önünde
yüzünü yıkıyorsun
(aklındayım)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
dolmuşun içinde
daldın yine
(aklındayım)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
çarşı pazar sokak
yazı öykü kitap
(aklındayım)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
yorucu bir gündü
eve dönüyorsun
(aklındayım)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
ışıl ışıl bir
ay gecede
(aklındayım)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
......
Musluğun önünde
yüzümü yıkıyorum
(aklımdasın)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
dolmuşun içinde
daldım yine
(aklımdasın)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
yazı öykü kitap
çarşı pazar sokak
(aklımdasın)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
yorucu bir gündü
eve dönüyorum
(aklımdasın)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
ışıl ışıl bir
ay gecede
(aklımdasın)
seni seviyorum
(biliyorsun ya)
mutluyum
gün ağardı
sabah oluyor
(aklımdasın)
seni çok seviyorum
(biliyorsun ya)
yorgunum
XI.
Nasıl anlatsam bilmiyorum
pencereden bakıyorum
yollarda ağaçlarda çatılarda
buruk bir yağmur sessizliği
nasıl anlatsam bilmiyorum
soğuk bir rüzgar esiyor
''kuşlar'' çalıyor Edip'ten
demlikte su kaynıyor
nasıl anlatsam bilmiyorum
akşamdan kalan ekmeği
-nerdeyse gelirler-
kuşlar için ufalıyorum
nasıl anlatsam bilmiyorum
sürekli dalıp gidiyorum
gittikçe sararıyor yüzüm
günlerdir konuşmuyorum
nasıl anlatsam bilmiyorum
nereye bilmiyorum
gitmek hep
gitmek istiyorum
nasıl anlatsam bilmiyorum
nasıl anlatsam bilmiyorum
seni
çok özlüyorum
XII.
Herşeye rağmen
seviyor işte
insan
...deniz
herşeye rağmen
herşeye rağmen
yaşıyor işte
insan
...deniz
herşeye rağmen
XIII.
Söyleyemediğim
bir söz gibisin içimde
yazamadığım bir şiir
haykıramadığım bir çığlık
istesem de istemesem de
bırakmıyor düşüncelerin beni
çözemediğim
bir sır gibisin içimde
sağaltamadığım bir yara
dindiremediğim bir sızı
ne yapsam ne etsem de
bırakmıyor sevdan beni
XIV.
Gözlerim ağrıyor yine
gecenin yaralı yüzünde
uğrun uğrun yitiyorum
kurşuni bir sızıyla içimde
yine sana sancılanıyorum
ah bu susuşun
ah bu susuşun diyorum
ömrüme hicran susuşun
her gün biraz daha
gerer gibi yüreğimden
beni bir çarmıha
ah bu susuşun
ah bu susuşun diyorum
canıma yeten susuşun
gün gün bir uçuruma
-dilsiz ve derin-
beni ayaklarımla
ah bu susuşun
ah bu susuşun diyorum
ömrüme hicran susuşun
XV.
Denizlerde mi olmuyor artık
denizlerde mi yetmiyor
kalmadı mı sığınacak bir yerin
korlar gibi bir sevgi
usul usul dağlıyor mu seni
gecelerde mi duymuyor artık
gecelerde mi anlamıyor
kalmadı mı tutunacak bir yerin
dağlar gibi bir sevgi
diri diri gömüyor mu seni
öl artık be adam
XVI.
Ne yapsam çaresi yok
gittikçe büyüyor hasretim
ya ben seni kime şikayet edeyim
ne yapsam yararı yok
gittikçe tükeniyor takatim
ya ben seni kime şikayet edeyim
ne yapsam faydası yok
gittikçe kararıyor gözlerim
ya ben seni kime şikayet edeyim
ne yapsam olmuyor işte
sen değil misin tek ümidim
ya ben seni kime şikayet edeyim
XVII.
Karanlık bir girdap gibisin
biliyor musun
her şeyi yutuyor ve susuyorsun
hiçbir şey anlamıyorum senden
korkutuyorsun artık beni
XVIII.
Böyle mi olmalıydı oysa
her sevgiyle biraz daha ölüyorsun
gecelerden başka sığınağın kalmadı
her giden gün biraz daha yitiyorsun
sen neden böyle çok düşüyorsun sevdalara
ve neden unutmayı bilmiyorsun
zaman diyorsun bekliyorsun çaresiz
kanayan yarana gözyaşını basıyorsun
nereye gitsen kurtulamıyorsun ondan
unutmak istedikçe daha çok anımsıyorsun
yetmiyor uykularını doldurduğu
bir de gözlerini hayaliyle açıyorsun
kimseler anlamıyor halinden
nicedir içine içine ağlıyorsun
dinmedi dinmiyor bu hasret
ömründen ağır yorgunluğun
sussan acı
söylesen acı
neylesen bu sevgiyle
bilmiyor, bilmiyorsun
XIX.
Geçti sabahlar geceler geçti
geçti sevinçler acılar geçti
geçti herşey işte geçti
bir sen geçmedin kadın
geçti günler aylar geçti
geçti uykular rüyalar geçti
geçti herşey işte geçti
bir sen geçmedin kadın
geçti kışlar yazlar geçti
geçti umutlar düşler geçti
geçti herşey işte geçti
bir sen geçmedin kadın
geçti şarkılar şiirler geçti
geçti mevsimler duygular geçti
geçti herşey işte geçti
bir sen geçmedin kadın
geçti zaman geçti zaman
geçti herşey geçti her şey
bir sen geçmedin
bir sen geçmedin
kadın... kadın
*Sonsöz Yerine*
XX.
Sevgisiz bir zaman içinde tanımış
bir vefa duygusuyla gelmiştim sana
hatırlar mısın
acı dalgalarınla kırıp düşlerimi
onulmaz yaralar açtın içimde
hatırlar mısın
ömrümde bir defa görmek istemiştim
bir ateş gibi gözlerimde bıraktın
unutabilir misin
bir çocuk masumiyetiyle sevmiştim
bir dağ katılığıyla üzerime yığıldın
unutabilir misin
sen beni değil
kendini yıktın
...
unutamazsın...
(2007-2008)
-
Devran Demir
Herşeye rağmen
seviyor işte
insan
...deniz..
herşeye rağmen
herşeye rağmen
yaşıyor işte
insan
...deniz..
herşeye rağmen...
HERŞEYE RAĞMEN YAŞANMALI...
Hem beğeniyle hem de hüzünle okudum...
Yüreğin dert görmesin.
Tebrik ve saygımla
OLDUKÇA DUYGUSAL. OLDUKÇA İÇTEN. OLDUKÇA AKICI. OLDUKÇA UZUN :))) AMA SÜRÜKLEYİCİ ÇOK ÇOK GÜZEL. HATTA MÜKEMMEL. YÜREĞİNE SAĞLIK....
Çok değişik konu, hoş. Anlamı harika derinletmişsin.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta