Birlikte içtiğimiz
Acı kahvenin tadı
Damağımda senden kalandı
Falcının tüm sözleri yalandı
Dudağının kıvrımındaki telvede
Toprağın soğuk rengi vardı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Birlikte içtiğimiz
Acı kahvenin tadı
Damağımda senden kalandı..
güzel dizeler. içtenlikle kutlarım..
Harika bir şiir saygılar esen kalınız
Güzel bir eser tebrikler
terrikler kutlarrım
Tam puanımla yürekten kutluyorum. Şiir hak ettiği yerde. Nice paylaşımlara... Esenlikler içinde...
Gerçek ayrılığa eğilen boyun,yükselen aşk ve ömür boyu duyulacak hasret!Tebrikler...+10
Kimden : Kizkulesiaski İstanbul (Bayan, 31)
Kime : İnci Germenliler 1
Tarih : 24.05.2016 10:06 (GMT +2:00)
Konu : Yn: Sn. ANTOLOJİ SEÇKİ KURULU VE DEĞERLİ ŞAİR ARKADAŞLARIMA (ACI KAHVE ) İSİMLİ ŞİİRİM SONSUZ TEŞEKKÜR EDERİM.
Çok tebrik ederim; çok anlamlı bir şiir.
Harika dizeler için kutlarım,yüreğinize sağlık,tam puan ile sayfamda,saygı ve sevgi ile sağlıcakla kalınız.
Kutluyorum..
Saygı ile..
Yaşamın kendine özgü acılarından en başatına;sonsuz ayrılığa dönük duygularına çok çarpıcı gerçeğine 'acı kahve' metaforu üzerinden dokunuyor Şair.Bunu yaparken iç evreninde oluşagelen şiddetin sınırlarını da okurlarını duyumsatıyor.Taraflardan kendisine söz söylenenin varlığını adsızlaştıran o büyük güç'ün istencine boyun eğmekten başka bir yolun kalmadığını vurguluyor Şair.Bu durum,dibe vuran yaşamın ,belleklerde canlı duran izlerini daha da kalınlaştırıyor.
Yüzüme dizeler dolusu gerçekler çarpıyor böylelikle.
ACI KAHVE'yi Antoloji'ye getirildiği günlerde okuduğumu çok iyi anımsıyorum.Yıllar sonra bu şiirin 'Günün Vitrini' ne gelişinden dolayı Değerli Kalem,Sevgili Kardeşim İnci GÜRÇAĞLAYAN GERMENLİLER'i içtenlikle tebrikliyorum.
Günlü ve özel iş yoğunluğum nedeniyle bu şiir'e, taçlandırıldığı gün gelemeyişimi talihsizlik olarak değerlendiriyorum.
Sayın Seçici Kurul'a teşekkür ediyorum.
Nicelerine.Erdemle.
Bu şiir ile ilgili 74 tane yorum bulunmakta