Nasıl gelmiştim bu yaşa,ömrüm nasıl bu denli akıp gitmişti anlayamadım.Kendimi farkettiğim zaman dertler denizinin tam ortasındaydım.Etrafımı saran köpek balıkları ben çırpındıkça bir parçamı koparıp alıyorlardı.Çevremde sesimi duyuracağım ne bir gemi,ne de bir kara parçası vardı.Farklı olan tek şey,ben çırpınıp hayata tutunmak istediğimde bir parçamın benden koparılmasıydı.Duygularımdı yiyip bitirilen,güvenimdi koparılıp yiyilen,yaşama sevincimdi benden alıp götürülen,hayallerimdi dalgalar vurdukça sağdan sola savrulan.Sonra sen çıktın karşıma,kasıp kavuran,beni o kimsesizlikten kurtaran.Elimden tutup gönlünün sandalında bana yer açan,karanlık gökyüzümü aydınlatan,gecelerime ışık saçan,beni hayata bağlayan.Bir ada bulduk.Issız,sessiz,sakin ve temiz duyguların olduğu bir ada.Yuva kurduk kendimize.Agaç dallarından ördük duvarlarımızı,yapraklarla kapattık çatımızı.Mutluyduk.Bilmiyorduk bu adada yaşamanın şartlarını,dostumuzu,düşmanımızı,bizi neyin beklediğini bilmiyorduk.Günden güne açlık vurdu darbesini.Peşinden onu takip eden ise susuzluk oldu.Bir inanç vardı elimizde,birgün bir gemi gelicekti bizi bu ıssızlıktan kurtarmaya.Tam ada şartlarına alışmışken,karnımızı doyurup,susuzluğumuza çare bulduğumuz zamanda çıka geldi bu gemi.Tekrar dünyamıza geri dönmüştük.Geçen zamanla beraber anladık ki,bu dünya yerini yalancı,sahtekar,sırf çıkarları için birbirini kandıran insanlarla dolmuştu.Farkettik ki,o adadaki açlıkta güzeldi susuzlukta.Umarım yapraklarımızda sağlamdır dallarımızda,yoksa sanada yazık olacak bana da.
Özer ÇobanKayıt Tarihi : 18.9.2014 23:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)