İnadına ters açar laleler.
Buzullar güler.
Cilo'dur burası.
Eteklerinde Hakkari.
Dağlarında bir köy.
Adı Dağlıca.
Kervan geçmez it ürümez.
Ve hemen yanında bir asker taburu.
Toplam altı yüz kişiler.
Sınır boyudur, vatanı beklerler.
Başlarında komutanları, yaşlar yirmi...
Koyunlarında yavuklu mektubu.
Eller tetikte, gözler düşmanda.
Geldi gelecek.
Teyakkuz hâli.
Ne yatak ne uyku.
Aşları ekmek ile konserve.
Karlı tepeler biricik dostu.
Aman dikkat, baskın yeme durumumuz var.
Tarih: 21 Ekim 2007.
Sırtlarında yükleriyle katırlar çoktan gözüktü.
Üstteğmen asıldı telsize...
Tehlike yakın, geliyorlar akın akın.
Ne duyan oldu, ne ciddiye alan.
Yetkililer dediler ki,
"korkmayın aslanım, biz burdayız!"
Gece sisli, göz gözü görmüyor.
Oysa kanlı senaryo çoktan yazılmış.
Saatler gece yarısı 12,10...
Ve silahlar başladı kusmaya...
Birlik 57...
Saldıranlar 300-350 kişi.
İlk etapta 8 kişi teslim oldu...
Ama işbirliği, ama korkudan.
Ardından 12 şehit, 16 ağır yaralı.
Kobralar yetişti imdada ama nafile...
Anında geri döndüler.
Can tatlı.
Vatan-Millet-Sakarya yalnızca kitaplarda yazıyor...
Bir de politikacıların dilinde.
Bir kez daha toprak kana doydu.
Ayaklandı Türkiye...
Şahlandı Cumhuriyet mitingleri.
Ellerinde asker tabutları...
Ağlar ki analar hem de nasıl...
Ben de asker babasıyım...
Canlı kurtulan oğluma sevinemedim.
Lânet okudum hep savaşlara, yaşasın barış dedim...
Ama yıllardır kendim söyledim, kendim dinledim.
Kayıt Tarihi : 16.7.2019 17:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ben de asker babasıyım...
Canlı kurtulan oğluma sevinemedim._____
Merhaba Değerli Hocam. Sizi burada görmek beni çok sevindirdi. Tesadüfen yeni yazılarınızı ararken buldum.
Yüreğinize sağlık.
Sağlıklı günler dileğimle kucak dolusu selamlar...
Saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (1)