Acı çikolata Şiiri - Ayşenur Yazıcı

Mesnevi Şerif 6.cilt 3525. Beyit: Fakat cevap vermeme izin yoktu. İzinsiz ağız açamam ki. Biz, işlerin gidişatını öğrenmiş olduğumuzdan ağızlarımızı mühürlediler. Gayp sırları faş olmasın. Şu hayat, şu geçim yıkılmasın diye bizi söyletmiyorlar. Gaflet perdesi tamamıyla yırtılmasın, mihnet tenceresi yarı ham kalmasın diye susturdular bizi. Kulağımız kalmadı ama baştan ayağa kulağız. Ağzımız söylemiyor, dudağımız yok ama baştanbaşa sözüz. Beyit 4175. Ya bu yolda muradıma erişirim, yahut doğan gibi o yoldan döner yine yurduma gelirim. Belki muradıma erişmem sefere bağlıdır. Seferde bulamaz isem belki de oturduğum yerde bulurum. Sevgiliyi öyle bir arayayım ki onu aramaya lüzum olmadığını bilinceye kadar bu aramadan vazgeçmeyeyim. Zamanenin çevresinde dönüp dolaşmadıkça o beraberlik, kulağıma girer mi benim? Uzun ve uzak yerlere düşmeden bu beraberlik sırrını nasıl anlayabilirim? Beyit: 4180. Tanrı, kullarıyla beraber olduğunu anlattı, sonra da bu sırrı gönlün aksetsin, bununla kanaat etmesin, bu sırrı araştırsın diye gönülü mühürledi. ............................................................................................................................. Bayram öksüzler içindir, darülacezedekiler için, fuaralar için...Çocuklar içindir en çok.Çünkü hayatın umut besleyen ve yardım bekleyen kollarında yaşarlar onlar.Hatırlanmak,senede 2 gün de olsa ihtimam görmek için vesiledir bayram onlara.. Ne tadı vardır ne tuzu bazılarına bayramın...Çocukluklarından bir masalsı tören kalmıştır akıllarında.Ve ne insanlar bayramı, ne kadar vefasız,ne kadar nankör,ne kadar bencil olduklarını hatırlatmak için kullanrlar..Yazık! Çalındı bayramların elektriği hayatımızdan..Başka ne kalmıştı ki kirlenmedik ademoğlunda? (Birileri de kalkar bunca yetim,aç ve şifa bekleyen insnın çektiğini göremez de kendi çektiği sevdayı dünyanın en bedbaht işi sanır....)