Kurşun kalemle yazılmış eski bir mektup sayfasındaki silik harfler gibi ilk bakışta kolayca anlaşılamayan müphem kadınlar vardır. Yorgun yüzleri bulanık bir havada şehrin sisler arkasına gizlenen soluk, sarımsı siluetini andırır. O hayalet yüzlerde, hayata tahakküm edebilen bu kadınların gergin jestleri kadar berrak işaretler göremezsiniz. Şehvet kokan çekiciliğe, erkeklere her daim naz yapabilecek kadar kendinden emin kaprisli bir güzelliğe, hemen fark edilen ışıltılı bir cazibeye sahip olmadıkları için kovuklarında gizlenenlerin mahrem duygularını herkes gibi merak ederim. Ve itiraf etmeliyim ki o hırçın hislerin dikenini önce kendine sonra başkalarına batıran isyanından fena halde korkarım.
Hani meşhur bir klişe vardır; güzel kadının doğal bir üstünlüğe sahip olduğu söylenir. Ben buna benzer tesbitleri hep acı bir gülüşle dinledim zira mesele göründüğü kadar basit değil. Tam tersine çocukluğundan beri ailesinin, yakın çevresinin, erkeklerin ilgisini çekemediği için sevilme duygusunu pek bilmeyen, kendini hırpalayan bir kadının yaşadığı deprem ürkütücü olabilir. O sarsıntının bir kadına neler yaptırabileceğini asla kestiremezsiniz. Onun hayattan beklentileri, ihtiraslarını dizginleme ve arzularını dile getirme biçimi o ‘şiddeti’ yaşamamış birinin algısına epey yabancıdır çünkü. Eğer itinayla bakarsanız bazen hiçbir zaferin onu mutlu edemediğini de görürsünüz. Anne olmak, herkesin etkilendiği bir erkeğe sahip olma çabasının kırık hazzı, evlenmek, mesleki başarı, hınçla etrafa saldırarak kendini sürekli göz önünde tutma çabası, basit intikam oyunları ‘o kadına’ yetmez. Onun büyük boşluğunu doldurabilecek hiçbir tatmin yoktur bu hayatta.
‘Şeytani’ bir portre çizdiğimin farkındayım. Bunu bilerek yapıyorum ve iki sebebi var aslında. Size biraz abartılı gelen bu türden bir karaktere yakın duran kadınlar tanıyorum ve biraz sonra bahsedeceğim Seniha, bu kadar dışa dönük, enerjik ve düz olmasa da ‘kötülüğün’ sızdığı o derin yarığın acısını hissedebilen, kendi yalnızlığının üstüne kapanmış çok ürkütücü bir karakter.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta