Bir öğlen vaktiydi galiba,
Acıyla yerimden fırladım!
Böğrümden belime ne yapsam nafile,
Acı döndürdü sefile…
Soluğu aldım hemen acil serviste!
Titrerim,
İnlerim,
Bir yere sığmam
Kendimi dinlerim…
Saniyeler saat,
Ağrımı dindirsin de iğne bile saadet,
Tahliller ve teşhis derken bir ömre sığdı zahmet,
Neron’un Roma’sındaki yangına benzer bu illet,
Çaresizlikten ne çok ağladım…
“Hapları getirin! ”
“İğneler nerede? Sokun tenime! ”
“Nerdesin doktor, hemşire…”
“Oh… Ölüyorum kerime! ”
Sürekli ağlar kıvranırım.
İmdat ederim Hakkâri’den Edirne’ye,
Dualar çıkar dilimden sonsuz, içtence,
Nihayet gözlerim kavuştu cennetine,
Rahatlığım yetişti İstanbul fethine!
Yatağa uzandım girince meskenime,
Neyse ki, nazım geçiyor oğlum gelinime,
Sultan Süleyman gibi uzandım, ağırlanırım
Kayıt Tarihi : 24.12.2008 10:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
güzel çalışma olmuş...emeğinize sağlık....nicelerine...
selam saygıyla kutlarım...
Hatta 'en ufak' iltifat bile saltanattan sayılır...
Öylesi bir 'böbrek sancısı' sanırım...
Şiiri ve sizi kutlarım Safet Bey..
TÜM YORUMLAR (7)