O zaman yıldız kaymasında,
Dilek tutmaktı hayaller.
Gök gürültüsünün hışmında,
Ana koynuna girmekti korkular.
Ve bir de `AŞK` vardı,
Bir kızın ateşten ellerinde,
Kırmızıya boyanmaktı!
Somurtmak akülü arabanın rengi,
Somutluğunda dünyanın,
Soyut hayaller kurmaktı yaşamak.
Milenyum geçmekteydi piyasada,
İkibin ikliminin posta güvercinleriydik biz.
Bir sabah ak saçlı ihtiyara,
Hoşgeldin dedi gözlerim.
Kapımıza dayanmasından belliydi,
Sefalar getirdiği.
İlk o müjdeledi,
Küçük dudaklarımı yakan,
Kocaman hayallerin bittiğini! ..
İşte büyüdüm dedi galiba yüreğim,
On yedide `Gong! ` etti saatim.
Gözlerim yaşlanmıştı uyumaktan,
Hiçbir şey eskisi gibi değildi,
Artık korkularımda yasaktı ana koynu,
Dilek tutamaz olmuştum,
Yıldız kaymasının hurafeliğini öğrendiğimden beri.
Bak bitti bitiyor dedi tozlu sıralar,
Lise denen maratonu.
Ama eksikliğinin hışmı vardı bende,
Aşk denen acı biberin...
Bi gün tadına vardım senin,
Acıların içinde ezikliğin.
``Yaşattığın gerçek özel günler adına...``
Keşke içimi acıttığın gün gibi kalsaydım aşkında!
T.b
Kamil UysalKayıt Tarihi : 12.9.2008 12:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!