Ne zaman ki terk ettin bu şehri,
Havzasız bir göle döndü gözlerim!
Bu gece ne morfinlemeye gider elim düşlerimi
Ne de adını yazmaya yeter gücüm.
Gel bu gece,
Bir an da olsa gel.
Kırılmasından korkup oynamaktan da bir türlü vazgeçemediğim
O misket gibiydin.
Dudaklarından dudaklarıma bir devri yaşatırken biz
Gök’yüzünden Yer’yüzüme düşen damlalarla yeşeren umutlarımızı
Çalmakta geç kalmazdı yüzü beş para etmez yüzsüzler.
Ve ben bilirdim,
Bir kez duymaya kalksam sesini
Boyumu aşan duvarlar dikilirdi önüme.
Şimdi yaz’a yakışmayacak kadar soğuk gece
Kış’tan kalma arsızlığı vuruyor kıyılara dalgalar.
Saat seni vururken
Vuruluyorum gecenin ilk yarısında
Burnundan düşen bir gündüzden kalma gölgenle.
İkinci yarısı hüzün.
Boğazın kavuşamayan iki yakası gibi.
Bana bir masal anlat bu gece
Uyansın içimdeki çocuk.
Tek solukta yedi tepeyi tavaf etsin.
Ve sen
Ah gün’düz değil de
Eğriyken tüm günler
Aşındırıp her sivri köşeyi
Öyle gel!
Bedenim yaşıma ters orantılıydı benim
Hiçbir denklem çözmeye yetmedi üzerimde bıraktığın soru işaretlerini!
Kayıt Tarihi : 21.6.2009 21:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlknur Er 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/21/aci-267.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!