Zehir gibi bir sarhoşluk
Kolye gibi dolamışsın kollarını boynuna
Uzaktan seyrederken kaldırımsız
Arnavutköy’ü
İSli bir inat dolanıyor ayaklarıma
Ne çekip gidiyor
Ne de seni çağırıyor dudağımdaki ıslık
Sadece kıskanıyorum
Beni acemi bir martı gibi çizdiğin resmi
Bulanıyor gözlerine bakarken içim
Baktığın yerden
Pis bir TAN sızıyor avuçlarıma
Yarı iyot
Yarı çöp kokuyor
Tiksiniyor ellerim,
terliyor
Gözlerim kuru
Dudaklarım
yalnız kalıyor
Çaresiz
Sadece kıskanıyorum
Beni acemi bir martı gibi çizdiğin resmi
Yan yana oturuyoruz
İskeleden sarkmış ayaklarım
Ha düştü düşecek
Kalleş ayakkabı
Sen hâlâ aynı yere bakıyorsun
BULmak ister gibi yolunu
Biraz şefkat
Biraz merakla…
“Bakma öyle” diyorum
Dinlemiyorsun
Sanırım
Sadece kıskanıyorum
Beni acemi bir martı gibi çizdiğin resmi
Dönüp
“Neyini kıskanıyorsun?
o olmasa
sevgim de olmayacak bu kadar sana”
diyorsun.
Resimdeki acemi martı
Düşüveriyor dalgaların arasına
-Bilmiyorum,
Neyini kıskanıyorum bu şehrin
Alt tarafı İstanbul....!
Sen de pek bir insafsızsın
Acemi bir martı
Nasıl
İsli bir
tanda yolunu
bulur
İstanbul.
Kayıt Tarihi : 30.9.2005 15:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Görkem Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/09/30/acemi-marti.jpg)
Daha sonra gelecek mısralara...
Mehmet YUSUFLAR
TÜM YORUMLAR (2)