Acem Kızı 'sessiz' Şiiri - Mustafa İç

Hoş geldin ceylan gözlüm
Yine görünmezlik iksiri içmişsin belli ki.
Eskiden de böyleydin;
Kimseler görmesin diye hep tenhalarda buluşmak isterdin.
Hem ince fikirli hem de vefasız, vicdansız nasıl olabiliyorsun ki?
Buyur otur..İstersen başım üstüne istersen her zaman ki yerine.
Sana anlatacak söyleyecek o kadar çok sözüm var ki,
Dilim kelimelerin arasında ezilip kalıyor öylece,
Konuşmayı yeni öğrenen bebeler gibi.
Sen gelmeden evvel türkümüzü mırıldanıyordum,
Her mısrasında an be an seni yaşıyordum..
Senin için yazmış merhum usta bu türküyü,
‘Burnu fındık ağzı kayfe fincanı, acem kızı’
Sen gelince sustum belki devamını sen getirsin..!

Duvar gibi oldu yine attı betin benzin,
Hep böyle mi geçecek görüşmelerimiz
Konuşmayacak mısın?
Senin de söylemek istediklerin yok mu?
Madem her defasında susacaksın,
Neden geliyorsun her gece ansızın..
Yanlış anlama, gel,
Ne zaman istersen gel de,
Uzak durma öyle el gibi yüreğime.

Ve hiç bir zaman da gitmiyorsun geldiğin gibi
Yanımda olduğun her saniye cennetten bir köşe
Ardına bakmadan gittiğin her adım iblisten bir işkence
Bense kulaklarını patlatırcasına sövüyorum gidişine
Ardından yine tek bir cümle;
‘Yarın gece yine görüşürüz Acem Kızı’.
Hiç fırsat vermiyorsun bana seni unutmam için
Bir gece uğramasan bir gece düşmesen yüreğime
Belki unutacağım belki de unutmuş gibi yapacağım
Ama sen her gece böyle yaparsan
Ben nasıl yaşarım gündüzleri
Geceden kalma berduşlar gibi..!