Acayip Sesler Çıkartır Sevgi Şiiri - Yor ...

Şu şiirin altında Orhan Veli yazsaydı 'Mutlaka ince bir şey vardır, mutlaka bir şey söylemek istemiştir' diye saatlerce düşünürlerdi ama şiirin altında Kemal İspir yazınca insanlar gayet rahat bir şekilde 'Bu ne ya? Bu da şiir mi?' diye sorabiliyorlar.

Büyüksün şair.

şiirinizde tüm tınılar insan tınısı.Kutlarım sayın ispir.Şimdi öğrendim iyi şair olabilmeyi:)

BİR İNSANIN ŞİİR YAZMASI İÇİN ÖNCELİKLE ŞİİRDEN ANLAMASI VE DAHA SONRA BELKİ ŞOV YAPMASI GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. BU NE YA?

-m-antiki

Hımmmmmmmm.

Bir pamuk tarlasında çapa yapan çocuklu kadın düşünün.Bebeği çardağın altına gölgeliğe bırakmış.Sıcaktan uyuyamıyor belkide mızmızlanıyor.Mızıkçılık yapan bebeği susturmak için parmakları ile karnını gıdıklayarak bu tekerlemeyi söylüyor.Ve bebek neşeleniyor gülüyor ayaklarını havaya kaldırarak tepki veriyor.Bir çeşit agucuk gugucuk yani çok orjinal annenin çocuğu en dopal haliyle tamamen içinden gelerek sevmesi.Nerden mi biliyorsunuz diyeceksiniz söylemeeem orası da bana kalsın.

Hiç bir anlam veremedim.Nedir bu? (D) harfinin (e)li halimi .Buna da şiir diyemiyorum

Yorumsuz

Şimdi herkes şair olabilir
Hayal gücüne kim sınır koyabilir ..

Demişti bir dostum....

Bu güzel akıcı ve anlamlı dizeleri yazan usta kaleme selam olsun

Kemal İSPİR Bey'i tanımam. Bahaeddin KARAKOÇ Usta'nın 'Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman' şiirine yazdığı yorum dikkatimi çekince buraya geldim.

Sayın İSPİR, B. KARAKOÇ Usta'nın 'Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman' şiirine birtakım eleştiriler de getirmişti ve bu eleştirisinde aynen şu cümlelere yer veriyordu:

'…Gözüme batanlar yanlış saymadımsa 8 yerde ''bana'' dokuz yerde ''sana'' 10 yerde ''Ilhamurlar çiçek açtığı zaman''ve bir dizede''Kimseye uğramam ben sana uğramadan''bu dizede ''Ben''e ne gerek var.Fazlalık.(…) Son olarak bu şiiri yazan değerli şair arkadaşımıza şunu söylemek isterim:Usta şairler kısacık bir şiirde bir dizeyi ya da bir sözcüğü 9 ya da 10 kere kullanmaktan özenle ve ısrarla kaçarlar.”...

Sayın İSPİR, aynaya bakın lütfen. Sizin yazdığınız metinde (Şiir demiyorum; çünkü bu bir şiir değildir!) toplam yedi kelime var. Bunların da dört tanesi 'de' sözcüğüyle kurulu. Siz, niye aynı sözcüğü tekrar tekrar kullanmaktan kaçınmadınız öyleyse? Neredeyse bütün metin, 'de' sözcüğünün tekrarıyla oluşmuş. Size gelince farklı mı oluyor yoksa ses tekrarları?...

Bahaeddin KARAKOÇ şiiri de eleştirilebilir elbet. Ama onun şiirini eleştirmek için şiir yazmak gerek; şiiri anlamak, şiiri bilmek, şiiri duyumsamak... Böyle Orhan Veli taklidi, miadını doldurmuş 'Acayip Sesler Çıkartır Sevgi' gibi ne idiği belli olmayan metinler değil... Lütfen böyle basit, sıradan dahi olmayan, bırakınız şiire benzemeyi düzyazı bile olarak değerlendirilemeyen müsveddeleri 'şiir' diye buralara yazmayın. Şiirseverlerin şevkini kırıyor, gençleri de yanlış yönlendiriyorsunuz.

Selâm ve saygılla... Ali Şeyh ÖZDEMİR

Sayın; şiir dostu, kafanızda ki şiir anlayışına göre şiirlerim hakkında yapmış olduğunuz yorumlara öncelikle teşekkür ediyorum. Aslında saygısızlık etmek, dostlarımın yorumlarına yorum ekleyerek cevap vermek gibi bir alışkanlığım yok ama, size bir iki kelime ile de olsa cevap yazacağım. Öncelikle şunu bilmeniz gerekir di ki, sanat evrensel ve zamansızdır.Yani şiirin zamanı olmaz, miadı dolmaz. Şiir dendiği an da da bir çok insanın aklına, anlamı ve ifadesini yazanının dahi anlayamadığı, bilmediği, imge yapayım derken anlam kargaşası içinde boğulan bir insanın çırpınışları gelmez! Aslında o tür yazılarla şairlik oluyorsa veya daha önceki çağlarda olmuşsa bile hayatta kalan; Karacaoğlanın, Yunus Emre’nin, Aşık Veysel’in eserleri gibi dilimizde dolaşan, türkülerimizde efkarımızı paylaşan, bizi sevindiren, ağlatan sizin anladığınız ölçüde bana bir tek eser gösterebilir misiniz? Bana 50 model şevroleyi örnek verirken, niçin çağdaşlık anlayışınıza uygun 1950 yılından bir şair göstermiyorsunuz? Aradan en fazla yaklaşık olarak 60 yıl geçmiş. Benim örneğini verdiğim ve sizin çağdışı bulduğunuz eserler ise yüz yıllara meydan okumuş ve okumaya da devam edecektir. Hatta öyle ki, yazının icadından önceki, yazılmamış insanlık tarihini bile şairlerimizin, ozanlarımızın destanlarından öğreniyoruz. Örneğin, bu şiiriniz.. Başlığının uzunluğu bile kendinden daha büyük ve anlamlı. Yine de şiir diyorsanız, okuyanı da varsa, saygı duyarım. Hatta tebrikte ediyorum. Sanatta çağdaşlaşmak, sanatın temel kurallarını hiçe saymakla, yok etmekle olmaz. Her eserin tenkidini, takdirini ve tasdikini zaman yapar. Ben sizin yorumunuzu da aşan eleştirilerinizi anlayışla karşılıyorum, umarım siz de bana gücenmezsiniz. Sagılarımla.. '
Rumuz: ozanmyaş57